Hava Durumu

Kısırlaştırmaya karşı mısınız?

Yazının Giriş Tarihi: 18.02.2018 07:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.02.2018 07:07

Günümüzde hayvanlarda kısırlaştırma ve kızgınlık dönemine ile ilgili pek çok araştırmaya rağmen insanlar kısırlaştırma işlemine önyargı ile yaklaşıyor.

Özellikle kısırlaştırma ile ilgili doğru bilinen bazı yanlışlar var. Bu hafta kısaca onlara değinmek istiyorum.

Doğru bilinen yanlışlardan ilki;

"Annelik-babalık duygusunu tatsınlar."

Ne yazık ki bu onları tıpkı insanlar gibi annelik babalık duygusuna sahipmiş gibi düşünerek hareket etmemizin sonucunda ortaya çıkan bir görüş. Ya ben üreyemeseydim endişesi taşıyan bir görüş. Halbuki onlarla empati kurmamız gereken öyle çok konu var ki... Kısırlaştırma onlara zarar veren bir eylem değil. İlla empati kuracaksak şiddet, işkence ve diğer olayları düşünmeliyiz.

Hayvanlarda insanlardaki gibi aile kavramı yoktur. Tabi sevdikleri kişiler vardır, anne kedilerin özellikle birkaç boyunca yavrularına baktığı doğrudur ancak belirli bir zaman sonra kendi yavrularıyla çiftleşebilirler.

Başka bir yanlış ise, "Onun yavrularına ben bakarım, ne olacak?" demektir.

Onun yavrularına bakmak yerine sokak ve barınaklarda sıcak bir yuvaya muhtaç bir can sahiplenmek daha güzel olmaz mı?

En korkunç yanlışlardan bir diğeri ise "Doğasına müdahale etmek istemiyorum" demektir.

Evcilleştirilmiş hayvanların zaten doğalarına müdahale edilmiş demektir. Ayrıca doğal ortamında yaşabilecek, insanlar olmadan hayatlarını idame ettirebilecek seçenekleri çok sınırlı hale geldiğinden bu savunma ile tek başarılacak şey sokaklarda daha fazla hayvanın ölüme terk edilmesi anlamına gelir. Sokakta yaşayan hayvanların yaşam süreleri herhangi bir kaza, ani ölüm olmadığı takdirde 3-5 yıl arasındadır. Oysa evde beslenen hayvanların ortalama ömrü 15 yıldır.

Evcilleşme sürecinde kedi ve köpeklerde üreme döngüleri de dahil olmak üzere pek çok değişiklik olmuştur. Evcil hayvanların eşleşme güdüleri duygulara ve hislere değil tamamen içgüdülere dayanmaktadır. İçgüdüleri onlara, kimyasal bağlantılar aracılığıyla türlerinin devamını sağlamak için üremeleri/çoğalmaları gerektiğini söyler. Yabani hayatta bir türün ne sıklıkta üreyeceğini de doğanın dengesi belirler. Ancak kedi ve köpekler artık yabani ekosistemin bir parçası değildirler, dolayısıyla bu temel içgüdü artık ne olması gereken ortamda ne de olması gereken doğal dengede gerçekleşmektedir. İşte bu dengesizlikten dolayı üreme dönemleri artık doğanın kontrolünden çıkmıştır. Kedi ve köpeklerin üreme hızı o derece yüksektir ki her yıl doğanların ayrı ayrı her biri için uygun yaşama koşullarının sağlanabilmesi olanaksızdır.

En korkunç üç yanlışı sebepleriyle birlikte açıklamaya çalıştım. Son olarak kısırlaştırmanın faydalarına değinmek istiyorum:

1. Kızgınlık belirtileri göstermeyecek, sürekli mutsuz ve sancılı olmayacak. İşaretleme yaparak evin değişik yerlerine idrar püskürtmeyecek.

2. Çiftleşme istediğine bağlı problemler; evden kaçma, atlama, düşme, cinsel yolla bulaşan hastalıklar (FIV, AIDS vb.) engellenecek. Araba çarpma, evin yolunu bulamama, insan tarafından zarar verilmesi gibi seçenekler de ortadan kalkacak.

3. Meme tümörü, yumurtalık ve rahim kanseri riskleri elimine edilecek veya azaltılacak.

4. Rahim ve yumurtalık enfeksiyonları ve kistlerin oluşması riskini tamamen ortadan kalkacak.

5. Daha sağlıklı ve uzun ömürlü olmalarına yardımcı olacak.

Sonuç olarak kısırlaştırma ile doğum kontrolü sağlanacak ve daha sağlıklı bir hayat sürebilecek. Onlara daha sağlıklı,huzurlu ve güzel bir dünya sunabilmemiz dileğiyle.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.