Hava Durumu

Biz Osmanlı torunuyuz!

Yazının Giriş Tarihi: 20.04.2019 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.04.2019 07:30

Eğer "Yaradan'dan ötürü yaradılanı sevme" kuralına inanıyorsanız, yalnız insanları değil, hayvanları ve bitkileri de sevgiyle kucaklayacaksınız.

Onların da "yaşama hakkı"na saygı gösterecek, "insanî zekâ"nızı "hayvanî" bir öldürme güdüsüne kurban etmeyeceksiniz.

Hatırlayalım ki biz, "Nil kıyısında kuzuyu kurt kapsa, hesabı Ömer'den sorulur" şeklinde bir "yönetim ahlâkı"nın da mirasçılarıyız.

İşte bu sebeple geçmişimizde hayvanlara "eziyet" yoktur. Tam tersine "ilgi" ve "şefkat" vardır. O kadar ki, 18. Yüzyıl'da Osmanlı ülkesini gezmiş olan Fransız hukukçu Guer, kedilerle köpeklerin tedavisine ait bir hastanenin varlığından söz etmektedir...

"Osmanlı Devleti'nde kasaplar her gün belirli sayıda kedi ve köpek beslemekle yükümlüdürler... Şam'da (Şam o tarihte bir Osmanlı kentidir) hastalanan kedilerle köpeklerin tedavisi için bir hayvan hastanesi mevcuttur." (Moeurs et usages des Turcs)

Şam'daki hayvan vakıflarıyla ilgili olarak Prof. Sibai ise şu bilgileri veriyor:

"Eski Vakıf geleneğinde hasta hayvanları tedavi ve otlatma yerleri vardır... Bu hayvanlar ölünceye kadar orada otlanır. Şam Vakıfları arasında, kedilerin yiyip uyuyacağı ve gezineceği yerler de bulunurdu."

"Türklerdeki iyilik duygusu hayvanları dahi kucaklamıştır. Birçok köyde eşekler haftada iki gün izinli sayılır... Türklerle Rumların karışık olarak yaşadığı köylerde ise bir evin hangi tarafa ait olduğunu kolaylıkla anlayabilirsiniz. Eğer evin bacasında leylekler yuva yapmışsa bilin ki o ev bir Türk evidir."  (Küçük Asya. c. 9).

Bu konuda Türk düşmanı Guer çok enteresan bir örnek veriyor:

"Hayvanları beslemek için, Osmanlıların vakıfları ve ücretli adamları vardır. Bu adamlar sokak başlarında sahipsiz köpeklere ve kedilere et dağıtırlar... Sokaktaki ağaçların kuraklıktan kurumasını önlemek için bir fakire para verip sulatacak kadar kaçık Müslümanlara bile rastlamak mümkündür..."

Bu olaylar tarihten yalnızca bir kaç örnek. İşin özü Osmanlı toplumunda insanlar,hayvanlar ve bitkiler çok kıymetli.

Şimdilerde herkes "Osmanlı torunuyuz" diyor. Peki ülkemizde yaşananlar Osmanlı torunlarına yakışıyor mu?

Bu dünya sadece bize mi ait?

Ne zaman bu kadar acımasız olduk diye düşünüyorum

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.