Yükselen değer; Narsizm...

Düşünce gücüne odaklanarak hayalinizdeki eve ulaşabileceğinizi vadeden kişisel gelişim kitapları, en lüks otomobile sahip olmanız için sınırsız fırsat sunan bankalar, yüksek maliyetli birinci yaş doğum günü partileri, ''babyshowerlar'' ve tek bir paylaşımla suni özgüven pompalayan sosyal medya... Kişilerin daha değerli hissetmesi için sarf edilen yüksek çabayı benliklerimiz, geri çevirmiyor.

Ne yazık ki en az yetişkinler kadar çocuklar da doğumundan itibaren, bu 'balon' gösterişli yaşam tarzı ile potansiyel narsist bireyler olarak büyüyor.

Peki kim bu narsistler?

Özgüveni yüksek olan herkese narsist diyebilir miyiz?

Özgüvenin varlığında değil, ancak fazlası görüldüğü bazı zamanlarda narsizmden söz edebiliriz. Narsistler bencildirler, akılları mükemmel (itibarlı, statü sahibi) bir imaj çizme ihtiyacıyla meşguldür. Empatiden yoksundurlar, bu nedenle sizin zamanınızı, ne düşündüğünüzü önemsemeden işgal edebilirler.

Eğer hayatınızdaki narsist tarafından önemsenmediğinizi düşünerek, tepki göstermeye başlarsanız, aşağılanmaya hazır olmalısınız.

Onu ihtiyaç ve duygularınıza saygı göstermeyen, bencil, haklılık duygusu ve çekilmezliği ile ilginizi elde etmek isteyen biri olarak deneyimleseniz de, gerçek şu ki; kendisinin de farkına varmadığı, kavrayamadığı ve ya kabullenemediği bir ihtiyacın-çok daha derin ve temel bir bağ kurabilmenin- hasretini çekmektedir.

Ve muhtemelen duygusal olarak yakın bir bağ kurma fikrini zayıflık göstergesi olarak görür. Acınası bulur.

'NARSİSTLERİN SAHNESİ OLDUKÇA İYİDİR'

Dikkatli olun, çünkü narsistler fiziksel görüntüleri, entellektüel seviyeleri, herkesin sahip olmak isteyeceği yüksek kariyerleri ile sosyal çevrelerini etkileme becerisine son derece hakimdirler, etrafındakiler tarafından kabul görmek ve takdir edilmek için her yolu denerler. Baştan çıkarıcı ve kurnazca yollara başvurabilirler. Siz onun büyüleyici kimliği yüzünden sarhoş olduğunuzu anladığınızda, narsist sizin bütün silahlarınızı ele geçirmiş olabilir.

İnsanlar hayatları boyunca övgü alamaz, ya da onaylanmayabilir. Ancak narsitlerin bu durumla yüzleşmesi, benliklerinde diğerlerinden çok daha sert bir etki yaratabilir. Bu gibi durumlarda narsistlerin hayal kırıklığına uğraması ya da depresif hissetmesi çok yüksek ihtimaldir. Eleştiriye tahammül edemeyen bireylerin, takdir edilmeme ihtimali, içlerindeki terk edilmiş ve sevgisiz bırakılmış çocuğun kırılmasına sebep olabilir. Bu da beraberinde klinik depresyonu beraberinde getirir.

DAİMA UMUT VAR...

Anneniz, babanız, iş arkadaşlarınız, en yakın arkadaşınız, eşiniz, çocuğunuz ya da romantik ilişkiniz, hayatınızda önem verdiğiniz pozisyonda bir narsistle beraberseniz, ona yardım etmek için önünüzde uzun bir yol var. Kişilik bozukluklarının tedavisi zordur, ancak Narsistik kişilik bozukluğu en zor olandır. Çünkü narsistler narsist olduğunu asla fark etmezler, eğer fark ederlerse narsist değildirler. Hasta olduklarını kabul etmedikleri için de bir ruh psikolog ya da psikiyatri uzmanından destek almayı kabul etmezler.

Narsistleri destek almaya yönlendiren tek durum, hayal kırıklıklarına bağlı yaşadıkları depresyon ya da ilişki sorunlarıdır. Bu gibi anlarda, onunla iletişim kurarak, yeni alışkanlıklar edinebilme ve geçmişten gelen otomatik reflekslerinin zincirlerinden kurtulma olanağı olduğunu ifade etmek için, fırsatlar yaratılabilir. Bu şekilde hayatınızdaki narsiste 'ne hissettiğini anlıyorum ve sana yardım etmek istiyorum' mesajını verebilir,  onun yüksek duvarlarından atlayabilirsiniz.