Hava Durumu

Kış hüznü

Yazının Giriş Tarihi: 04.02.2017 09:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.02.2017 09:20

''Aman çok yaklaşmayayım canım, hastayım, bulaşmasın.'' İçinde bulunduğumuz mevsimde en sık duymaya başladığımız cümlelerden biri olabilir. Kış gelmesiyle havaların giderek daha da soğuk olduğu günlerde etrafımızda, soğuk algınlığı, grip gibi bedensel hastalıkların giderek arttığını görürüz. Vitamin takviyeleri, bitki çayları, takviye besinler, ilaçlar hepsi kendimizi koruma altına almak için birer önlem aslında. Peki, yalnız bedensel hastalıklar mı artıyor kış aylarında? Hayır.

Ruhumuzun da iklim değişimlerinden etkilenmesi mümkün olabilir. Ancak, farklı olarak, ruhunuzun verdiği 'bana yardım et' sinyalleri daha derinden gelir.

Kendinizde yorgunluk hissi, yataktan çıkmada zorlanma, motivasyon eksikliği ve isteksizlik, şekerli gıdalar ve karbonhidrat tüketiminde artış, kilo artışı, ağırlaşma, gibi bazı durumların artışını gözlemliyorsanız, kış hüznü yaşıyor olabilirsiniz. Ancak, bu belirtilere ek olarak, değersizlik hissi, kaygı artışı, umutsuzluk gibi duygular eşlik ediyorsa, burada 'kış depresyonu' olup olmadığını sorgulamak gerekir.

Kış depresyonu, mevsimsel duygu durum bozukluklarının bir başka ismidir. Yalnızca kış aylarında, ya da geç sonbahar döneminde başlayan ve kişide yukarıdaki atipik depresyon belirtilerin varlığıyla kendini gösteren bir duygu durum bozukluğudur. Kış depresyonunun varlığının fark edilmesi güç olduğu için genellikle atlanır ve tedavisi ertelenebilir. Birçok kişi kış aylarında, kendisinde bu ve bunun gibi belirtilerin varlığını görebilir.  Ancak kış depresyonunun varlığından söz edebilmek için, majör depresif dönemlerin yılın belli bir döneminde ortaya çıkması ve yılın belirli bir döneminde tam iyileşme görülmesi gerekir. Ek olarak, kış depresyonu tanısı için, mevsimsel ortaya çıkan depresif dönemlerin, mevsimsel olmayan dönemlerden sayıca daha fazla olması beklenir.

Kış depresyonunun sebebi, soğuk hava, ya da dışarı çıkma aktivitelerindeki azalma değildir.

Yapılan araştırmalar, kış depresyonuna, azalan ışık miktarı ve kısalan günlerin, beyindeki bir takım kimyasal değişimler nedeniyle oluşabileceğini göstermektedir. Beynimizde bulunan serotonin ve melatonin maddeleri, enerjimizi korumada ve uykumuzu düzenlemede önemli rol oynarlar. Melatonin hormonu uyku halini düzenlerken, halk arasında mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin ise, kişinin keyif alma ve haz duygularından sorumludur.

Kış dönemlerinde gecelerin uzaması ve gün ışığından daha az faydalanmamızın sonucunda ise, melatonin artışı görülürken, serotonin düzeyi azalır.Sonuç olarak, kişi eğer depresif duygu duruma yatkınsa, kişilik özellikleri olarak daha hassassa, ve genetik özellikleri de buna uyumluysa, kış depresyonuna girme ihtimali yükselir.

Doğurganlık çağındaki kadınların, 20-30yaş arası kadınların, kış depresyonuna girme sıklığı, menopoz dönemindeki kadınlara oranla daha fazladır.

Tedavi için çeşitli yöntemler mevcuttur. Normal bir atipik depresyon tedavisinde kullanılan ilaç tedavisi ve terapi desteğinin yanı sıra, kış depresyonunun tedavisinde oldukça etkin fayda sağlayan, fototerapi tekniği bulunmaktadır. Bu yöntemde, kişi, günde bir saat, günlük aktivitelerini sürdürürken, yüksek voltlu (10000 lux) beyaz ışığa maruz bırakılır. Yaklaşık bir-iki hafta süren ışık tedavisine, hastalar genellikle, ilaç tedavisinden daha kısa sürede yanıt verir. Eğer bu sürede tedaviye yanıt alınamadıysa, kişinin bir uzman gözetiminde farklı alternatif çözümler araması gerekmektedir. Çünkü belirtiler, farklı türde bir klinik depresyonun işaretini veriyor olabilir.

Ruhunuza iyi bakın, eğer sizde ekim ve kasım ayları başlangıçlı sayılan, bu ve buna benzer belirtilerin varlığını hissediyorsanız, bir profesyonelden yardım almanız gerekebilir. Ancak bu şekilde, daha sonra ortaya çıkabilecek kronik bir problemin önüne geçilebilir...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.