Ramazan sadece aç kalmak değildir!..

Bana resmi eğitim hayatımın hiçbir döneminde dini mektep medrese görmek nasip olmadı.

Ancak, kendimi bildim bileli de hiç "Müslümanlardan" ayrılmadım. 70'li yılların gençliği olarak Müslümanlığı "insanla Allah arasında basit bir mesele" olarak görmeyen, Filistin'de, Eritre'de Moro'da yaşanan Müslüman dramlarını kendine dert edinen gençlik içinde bilinçlenmek nasip oldu.

Asımın Nesli, devamında yer almak... Necip Fazıl gençliği olmak... Müslüman topraklarda barış ve özgürlük dualarını ruhunun derinliklerine gözyaşlarıyla haykıran olmak... Zaman zaman acılar çekip "öz"den ayrılmamayı becermek... "yalan en büyük günahtır" hiddetini göstermiş bir neslin gençliği olarak kalmak...

Herkese nasip olmaz!

Hamd olsun Allah'a.

Bir ramazan daha yaşıyoruz. Belki de; İslam coğrafyasının en ağır zulümlere maruz kaldığı bir dönemde bir ramazan daha "oruç tutmaya" başlamak... Neyi içime sindireceğim?

Ruhum, hep o gençlik yıllarımdaki gibi; zulme, yalana, zinaya, günahın her türlüsüne isyan edemiyor mu, ne?

Ruhum çok ağır hezeyanlar yaşıyor!

Bir ramazanı daha, TV kanallarında sadece fıkıhla insanları azarlayan adamların programlarında sıkışıp kalan güruha hiç dâhil olmadım.

"Mecbur musun sana bağırıp çağırmayı marifet sayan yarım vaizlerle Allah'ın dinini hafife alan yarım Kur'an bilmem neleri arasında tercih yapmaya? Seçmemeyi seç." (İsmail Kılıçaslan)

Ne de güzel ifade etmiş; ruhunuzu uyuşturan, bilmem kaç milyon dolarla program yapan koca koca herifleri izlemememiz gerektiğini...

"Kavga dili olmayan, fıkıh tartışması olmayan, parmak sallama olmayan" Kur'an dilini dinle... Tevsir oku, meal oku... Yunus'tan ilahilerle ruhunu dinlendir!

Ama unutma; İslam Coğrafyası'nda zulüm var. Açlık var! Ruhun dinlenirken, için acısın!

Kur'an'ın "apaçık bir hidayet rehberi" olduğunu oku ve anla.

Gereğini yap!

Her türlü günahı işleyip sonra da her ay "günah çıkarır" gibi "umre"ye giden zavallılardan olma!

Müslüman'ın çektiği acıyı içinde hissetmektir oruç.

Ramazan; "bir daha asla günah işlememeye niyet etmektir!"

Sadece, aç kalmak olmamalıdır oruç.

"İsrail ile işbirliği yapıp Filistin'i İsrail'e vermek, ABD ve İsrail'in başta Ortadoğu olmak üzere İslam dünyası için öngördüğü planın gerçekleşmesi için hadim olmak, zalim planlarına engel olanları(Karşı çıkanları) en feci usullerle katletmek, işkencelere tabi tutmak, suikastlar planlamak üzere birleşmiş olan Mısır, Körfez Ülkeleri ve Suudi Arabistan'ı" lanetlemektir oruç tutmak!

Yemen'de binlerce çocuğu katleden Suudi Arabistan'ın, kendi nefsinde; İslam adına "gayri Müslim" ilan edilmesidir oruç tutmak!

"Ey! Oruç; beni tut!" demektir ramazanı yaşamak!

DORUK TIP DİYETİSYENLERİNDEN RAMAZAN İÇİN TAVSİYE:

"AÇ KALIN... ÖLÇÜLÜ YİYİN!"

Doruk Tıp Merkezi'ne ait diyetisyenlerin ramazan nedeniyle "sağlıklı beslenme" adına düzenledikleri toplantıda oruç tutacaklara çok önemli tavsiyelerde bulunuldu.

Ramazan; sonuçta "fiziki" olarak "açlık-tokluk oranının imtihanı" olduğundan, doğal olarak diyetisyenler de; gerek kronik hastalıkları olanlara ve gerekse de sağlıklı insanların ramazan ayında nasıl beslenmeleri gerektiğini ayrıntılı olarak anlattılar. Şeker hastaları, tansiyon hastaları ve oruç tutmaları çok riskli gruptan olanların doktorlarının kontrolünde oruç tutabileceklerinin belirten diyetisyenler, orucun insan vücudu üzerinde yarattığı olumlu etkilerini anlatırlarken  "açlık"ın vücuda nasıl fayda sağılacağının üzerinde durdular.

"Hastalar, oruç tutma iradelerini doktorları ile beraber kullanmalıdır" prensibi, doğrusu yemek konusunda "yemek kültürü"nün yanında "yemek felsefesi"nin de varlığını öğrenmiş oldum.

Siz yine de diyetisyenleri dinleyin; ramazan boyunca az yiyin!

Sofradan aç kalkın!

Ramazan İslam'ın emri.

İslam da; "aç yatanların varlığını düşünerek", az yemek ve aç kalmak için oruç tutmayı emretmiştir!