Hava Durumu

Kazanan ve kaybeden!..

Yazının Giriş Tarihi: 25.06.2019 09:28
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.06.2019 09:28

Hak, hukuk, adalet diye, diye iktidara gelen AK Parti'nin karşısına dikilmiş insanlar bugün hak hukuk adalet istiyor.

31 Mart Seçimleri göstermiştir ki; AK Parti'yi eriten nedenlere neşter vurulamamıştır.

Bu erime devam etmektedir.

Beklenen müdahale yapılamazsa; 2023'e ne kaldı?

Belki de 2023'e kalmayacak. Baskılar yeni seçim getirebilir. Getirirse durum AK Parti açısından pek iç açıcı görünmüyor.

Cumhur İttifakı, bir seçim ittifakı olamadı. Olmamalıydı. İç politikaya ve ülke sorunlarına bakış ve çözüm açısından getirileri olabilir ancak "seçim ittifakı" olmayacağı 31 Mart Seçimleri'nde görülmüştü. Yenilenen İstanbul Seçimleri'nde de görülmüş oldu.

Bir kez daha çok açık ve seçik söylüyorum ki; Bahçeli ne derse desin MHP'li seçmen AK Parti'ye oy vermez.

İstanbul Seçimleri'nin, gerek iptal edileni, gerekse tekrarlanan seçimi olsun MHP'liler AK Parti'ye oy vermemiştir.

MHP'liler hiçbir zaman Cumhur İttifakı'nı seçim ittifakı olarak görmediler. Göremezler de. Çünkü bir sürü neden vardır. Bunları tek tek burada tekrar saymaya gerek yok.

 Ancak, en radikal ve ideolojik katı yapıda olan partililer MHP'lilerdir.

 Buna rağmen Cumhur İttifakı, MHP'yi bölerek, MHP içinden İYİ Parti adında başka bir yavru MHP doğurmuştur. Bu yavru MHP de, AK Parti'ye karşı en sağlam ve CHP'nin yapamadığı muhalefeti yaparak AK Parti'yi seçim zafiyetine uğratmıştır.

 CHP, tek başına seçime girse bu seçimi yine kazanamazdı. Bu benim başından beri iddiamdır!

Cumhur İttifakı, bir seçim ittifakı olamazken, İYİ Parti'nin öncülük ettiği Millet İttifakı; gerek 31 Mart Seçimleri'nde ve gerekse tekrarlanan İstanbul Seçimleri'nde görülmüştür ki gerçek bir seçim ittifakıdır.

Cumhur İttifakı Meclis'te; özellikle terör ve dış politikalarda iktidara güçlü bir destek sağlarken, seçimlerde hiçbir katkı sağlayamamıştır. Çünkü MHP'li seçmen katı ve radikaldir.

MHP'li kendisinden başkasına oy vermez.

31 Mart Seçimleri'nde MHP'nin tek başına girdiği yerlerdeki oylarına bakın, bir de Cumhur İttifakı olarak girdikleri yerlerdeki oylarına!

Her iki İstanbul Seçimi göstermiştir ki; "mitil"e rağmen "mitil"i serenler kazanmışlardır.

"Mitil" seren MHP'liler üzgünüm, hem de fazlasıyla; oylarını İmamoğlu'na atmışlardır.

"MİTİL" KAZANAMADI,MİTİL'İ SEREN KAZANDI....

Ben bir "dava" adamıyım. 1976 yılından beri dava adamlığımı Necip Fazıl ve Necmettin Erbakan'dan aldığım terbiye ile devam ettirdim.

Ancak Türkiye'min demokrasisinin her daim güçlü olmasının mücadelesini verdim.

Haksızlığa uğrayan taraf idik; 2002'ye kadar. Bu hak savaşımız sonunda iktidar olduk. Geldiğimiz noktada, karşımıza geçmiş insanlar hak, hukuk ve adalet diye bağırıyor.

Bu da benim ruhumda derin yaralar açıyor.

Bir arkadaşımın mesajı ile rahatlamaya çalışıyorum:

 "Bence aslında hiç kaybetmeyen ve kaybetmeyecek olan:

Her işini rıza-i ilahi için yapmayı kendine ilke edinen dava adamlarıdır.

Bunlar sonuca göre hareket etmezler.

Başlarına bir musibet geldiğinde 'bu kendi elimizle kazandığımız şeydir' derler ibret alırlar, ders alırlar.

Davayı terk etmezler.

Bu adamlar kutlu davanın neferleri olarak hak için, iyilik ve güzellik için çalışmaya, uyarmaya ve ümmetin umudu olmaya devam ederler.

Ve sonuç ne olursa olsun kazanırlar!"

Kendi elimizle; "adalet, erdem, fazilet" kavramlarının içini boşalttık.

Beni " kaybedenlerin" içine itenleri hiç affetmeyeceğim.

Adımı kirletenlere hakkımı helal etmeyeceğim!

Ben, asla "dava"mdan vazgeçmeyeceğim!

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.