Hava Durumu

Cumhuriyet tarihimizin en karanlık günü!..

Yazının Giriş Tarihi: 28.05.2019 12:27
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.05.2019 12:27

27 Mayıs'ın 59. Yıldönümü'nde ulus olarak milletin iradesinin idam edildiği 1960 Darbesi'nin acılarını yeniden hatırladık.

Başbakan Adnan Menderes'i ve iki bakanını idam eden darbeciler, öyle bir sistem kurdular ki; cumhuriyet tarihi ondan sonra her on yılda bir darbelerle gelenlerle yönetilir oldu.

Bir türlü hür irade iktidarı kalıcı olamadı; hep vesayetlerle yönetilirken ulus olarak çok acılar çektik.

Halkın ezici oylarıyla sandıktan çıkan Menderes ve arkadaşlarının tamamı yargılanırken, belki de en masum oldukları suçlamalarla asıldılar.

Asılanlar aslında onlar değil, halkın iradesiydi. Halkın iradesini idam ederek halka korku salıp darbelerini kalıcı kılmak amacı, halkta karşılık bulmadığından olsa gerek aynı zihniyet her on yılda bir ülkeyi darbelerle yönetmeye başladı.

70 Darbesi'nde devlete karşı tek bir kurşun dahi sıkmayan gençlik önderleri, yine en masum nedenlerle idam edildiler. Bu genç civanlar, gençlik önderleri; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ellerine silah dahi almadan devlete karşı savaşmakla suçlanarak idam edildiler.

Oysa bugün yaklaşık 40 yıldır devlete karşı savaşan Apo Canisi, binlerce vatan evladının katili olmasına rağmen idam edilememektedir.

80 Darbesi, demokrasiyi askıya alırken onlarca genci idam ettiler. Vesayet yönetimi devam etti. Sonra 28 Şubat 1992 post modern darbesi halkın oyuyla iktidara gelenleri yönetimden uzaklaştırıldı, başka bir vesayete girdi Türkiye.

Tam da normale girdik derken Cumhuriyet Tarihi'nin en kanlı darbesi 15 Temmuz ile gerçekleştirilmek istendi. Ancak bu kez halk canı pahasına darbeye teslim olmadı. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti bir darbeyi bertaraf etmişti.

Ancak, sancıları uzun süreceğe benziyor. Dört yıl geçti ama halen daha Türkiye o darbenin sancılarının gideremedi.

Umarım ulus olarak darbelerin sayfasını tam anlamıyla kapatmış oluruz.

BURSASPOR ARTIK BİR ALT KÜMEDE...

Biz düşmedik Türk futbolu düştü!

İçerideki son iki maçımızı kazansaydık ligde kalmıştık, ancak" var" la yok olan 12 puan alınmış olsaydı düşer miydik?

Bu durum Bursaspor'un iyi yönetildiği anlamına gelmiyor. Zaten iki sezondur son anda düşmekten kurtuluyordu takım. Bu durumların nedenlerini araştırmayan Bursaspor'u idare edenler, bugünün yaşanmasında pay sahibidirler.

Zaten mali boyutu yüksek bir takım kurmak bugünkü koşullarda mümkün değildi.

Neden öz kaynaklara daha ucuz yatırımlar yapılmadı?

Kendi öz kaynağımıza yapacağımız daha az maliyetli yatırımlarla, alt yapılar akademik düzeylerde çalışmalara kaliteli gençler yetiştirilebilirdi.

Hep söylüyorum, Ajax 70'li 80'li yıllarda Avrupa futboluna damga vurduktan sonra yaklaşık 20 yıl gerileme devrine girdi. Ancak Ajax, akademik çalışmalarla alt yapıdan yetiştirdiği 18-19 yaşında en az 10 futbolcuyu bugün dünya futboluna sundu. Milyar avrolarla dünya futbol sektöründe piyasaya sürdüler.

Bursa bir futbol kenti ve bu nüfustan çok sayıda Türk futboluna önemli sporcular yetiştirilebilir.

Piyasanın üçüncü sınıf yabancı futbolcularıyla söz sahibi olan Bursaspor yaratılamazdı. Bu maddi imkânlarla ancak bu Bursaspor oluşturulabilirdi. Oluşturulabilen bu Bursaspor küme düşmeye muktedirdi. Düştü.

Korkuyorum böyle giderse Spor Toto 1. Lig'de de tutunamayız!

Mutlaka altyapıdan en az 3-5 kaliteli adam 1-2 tane de kaliteli genç yabancı alınırsa takım yine kafaya oynar tabi alt ligdeki "atmacalar" müsaade ederse...

Bursaspor bu maddi durumda iken para harcayarak büyük futbolcular alamayacaktır.

Bu durumda en ucuz ama en akıllıca yol; kendi öz kaynağına yatırım yapmaktır.

Samet Aybaba gibi Türk futbolunun "sadece popülist" eski kafalarının yerine daha akademik kariyerli gelecek vaat eden kendi öz Bursalı hocalara yönelmeliyiz.

Hem bu yolla Türk futboluna yeni hocalar yetiştirmiş oluruz.

Bugün Samet Aybaba gibi kendini yenilemeyen, sadece bir takım ilişkilerle ayakta kalmaya çalışan Türk futbolunun eskimiş hocalarının peşinden gitmemeliyiz.

Avrupa futboluna bakın "efsane"  olan Mourinho bile eskidi.

Bugün Mourinho'yu Bursa' ya getir takımı amatör kümeye düşürür!

 Çok iddialıyım.

Eski Bursaspor'lar, daha Bursalı idi. Nerdeyse yarıdan fazlası Bursalılardan oluşurdu. Doğal olarak da Bursa için profesyonel amatörler olarak sahaya çıkarlardı. Antrenörlerimiz de daha akademik kariyerliler yer alırdı. Son yıllarda öyle mi oldu?

Bugün Türk futbolunda ciddi bir " hoca" problemi de vardır.

Kendini yetiştirmeye, eski kafa yapılı, hiçbir akademik kariyeri olmayan hocalardan Türk futbolu arındırılmalıdır.

Ama nasıl yapılır bu durum bilmiyorum.

Çünkü ciddi bir "derebeyi hocalar" ortamı vardır.

Kendilerini Türk futbolunun, takımların önünde gören hoca profilleri kurdukları "yedek kulübesi çeteleri" , "soyunma odaları çeteleri" ile takımları yöneten hocalardan Türk Futbolu kurtulmadıkça ilerleme mümkün değildir.

Futbolcumuzun ileri olduğu zamanlara bir bakın, o zamanlar gidip Avrupa'nın önemli spor akademilerinde önemli eğitim alanlar bugün artık "kart"laşmış durumdadırlar.

Artık bilimsellikten uzak koydukları kural ve oluşturdukları koşullarla futbola ihanet etmektedirler.

Bu aşamada Bursaspor, kendi alt yapısını "akademiye" dönüştürerek Türk futboluna önemli katkılar sağlayabilir. Ve futbol yeni futbol adamları kazanabilir.

Bursa bu potansiyele sahiptir.

Yoksa her geçen gün bu maddi koşullarda heba olur.

Ve sonuç yine hüsran olur.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.