Hava Durumu

Bardağın yarısı dolu...

Yazının Giriş Tarihi: 28.12.2018 07:15
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.12.2018 07:15

Adayların açıklanma süresi uzadıkça, bir süredir ''isim toto'' oynanır oldu.. oynanması normal mi bilmiyorum.

Bazı aday adayları üzerinde bu durum, olumsuz etki yarattı denebilir.

Amiyane tabirle "bodoslama daldım" yazıya.

Oysa amacım; bu süreci, adayların belirlenmesi sürecinin uzamasının aday adayları üzerindeki etkilerini kısmen yumuşak bir dille tahlil etmekti. Neredeee... Bir baktım ki; bir süredir medyada oynanan isim totolar, bazı aday adayları üzerinde ciddi deformasyona neden olmuş.

Nereden mi anladım?

Uzun, uzun anlatmak bazı ayrıntıları vermek gerektireceğinden, isim açıklamış oluruz. Bunun sakıncaları olabilir... En azından bir kısım arkadaşlarımı gücendirmiş olabilirim, benim yapımı bilen bilir önüm arkam sağım solum bellidir. Arkadaşlarım tarafından yanlış anlaşılmak veya anlaşılamamak korkusu yaşarım. "Korkusu" diyorum, zira benim anlaşılamama "fobim" var.

Bu nedenledir; çevremi rahatsız etmeden, kırmadan, dökmeden, ama alabildiğine gerçekçi genel kanaatlerimi hep söylerim. "Kırılan kırılsın ben doğruyu söylerim" mantığından uzak olmak benim hayat anlayışımdır.

Değerli dostum Prof. Dr. Ali Büyükaslan,  gazetemizdeki son köşe yazısını, "Alışkın olmadığımız, yabancısı olduğumuz sıcaklıkların etkisiyle yanarız da farkında olmayız" diye bitirmiş. Ne de güzel ifade etmiş benim "sıcaklık" anlayışımı. Sıcaklığımı, yakınımdakilerin yüreğine dokunarak hissettirmeliyim. Yanlışları kabullenmeden, eksikleri görerek ve dimdik yanında durarak, yakın olduğumu hissetmeli arkadaşlarım. Günümüz siyasileri, bu konuda biraz tahammülsüzler. Ortam gereği... Ortam nasılsa onlar da öyleler.

Sürenin uzaması bu değerlendirmeyi yapma ihtiyacı hissettirdi bende. Çünkü, aday adaylarının bu süreçte ne kadar yorumlardan etkilenip, etkilenmediğinin testini görmüş olduk. Öyle ya, medyada çıkan haberlere bakılırsa her gün "masaya gelen" veya "masadan inen" isimler var. Kim, neye göre isimleri masaya çıkarıyor veya indiriyor pek anlamış değilim.

Tamamen algı da yapanlar var, kısmen duyumu olanlar da.

İsminin bugün gündemde olduğunu gören, ertesi gün ise isminin gündemde olmadığının algısına kapılan ne kadar sağlam tutum içinde kaldığını göstermiş oldu.

Bence bardağın dolu tarafı bu.

Bardağın boş tarafı; ciddi tahlil gerektirir kanaatindeyim. Belki başka bir uzmanlık alanını ilgilendirebilir. Tavsiyem, masaya gelen ve inenler algılarını iyi tahlil etmeliler, aksi halde römorktan düşme riski olabilir. Benden söylemesi...

Kleist, Kantçı konstrüktivizm (Kurmacılık)'i şöyle açıklıyor:

"Eğer bütün insanlar göz yerine yeşil camlara sahip olsaydı, bu camların gerisinden gördükleri nesneleri, buna göre; yani bunların yeşil oldukları yolunda yargılamak zorunda kalırlardı. Anlama yetimiz böyledir. Hakikat dediğimiz şeyin gerçekten de hakikat mi olduğuna, yoksa bize mi öyle göründüğüne karar veremeyiz"

Ben derim ki; görünen senin pencerenden gördüğün değildir.

Gerçek çok farklıdır.

 Kara incir-patlıcan meselesini bilmeyeniniz yoktur. "Üstünden zaman geçince uzamış, uzayınca da tadı kaçmış". Zaman uzayınca durumun değerlendirmesini, olması gereken gibi görenlerin yerine, olumsuz yönünü daha çok gündemine alanlar siyasi yapılarını bir kez daha gözden geçirsinler. Aksi halde yetkiyi elinde bulunduranlar sizin adınıza çok iyi değerlendirmeler yapar. Sizin durumunuzu kökten gözden geçirmek zorunda kalırlar.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.