Hava Durumu

Özal'dan tespitler 1980 öncesi ve sonrası Türkiye

Yazının Giriş Tarihi: 22.01.2016 09:57
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.01.2016 09:57

"Bakınız bugün Türkiye, 1980 Türkiye'sine göre çok büyük değişim yapmıştır. Konumuz bu, değişim... İşte ispatı burada... 1980 Türkiye'si neredeydi, nasıldı? Fikir hayatı nasıldı? Basınımız nasıldı? Düşünce adamlarımız nasıldı? İlim adamlarımız nasıldı? İşte, sağlıktan, eğitimden muhtelif konulardan girin... Ekonomiden... Her tarafı sorgulayın, 1980 nasıldı? 1990'lara geldiğimiz zaman nasıl? Arada çok muazzam bir fark olduğunu hepimiz beraber göreceğiz.

Şimdi, mesela... 1980'le 1990-91-92 arasında,10-12 sene içerisinde, bu toplumda birkaç türlü değişiklik oldu. Ekonomik değişiklik büyük gözüküyor. Bence ekonomik değişiklik, tabi maddi zenginlik... Bunlar önemli ama... Veya maddi refah... Türkiye'nin sahip olduğu elektrik deyin, telefon deyin, yollar deyin... Bunların hepsi güzel de... Bunların daha iyisi de yapılabilir... Ama bence bundan daha önemli olan, çok serbest bir tartışma ortamına doğru, fikir hürriyetine doğru çok süratli gidişimizdir. İnanılmaz değişiklik esas burada yapılmıştır. Hiç şek ve şüpheye lüzum yok.

Ve tabii... Şu noktanın çok önemle üzerinde duruyorum. Değişimin temelinde kaliteli insan gücü yatıyor. Açıkça söyleyeyim. Yani bugün eğer biz bu noktaya gelmişsek... Bugün bazı şeyleri münakaşa edebiliyorsak... Baktım, dikkat ettim, bu münakaşaları yapanlar, 50'lerde, 60'larda mezun olanlar... Yani Cumhuriyet'in belli bir süresinden sonra, o devrenin geçmesinden sonra... Daha sıhhatli konuşma imkânına veya bilgi birikimine sahip olan bir nesil var. O geliyor... Başka bir müjdeli taraf daha söyleyeceğim. Bundan sonra gelen nesillerin çok daha iyi geldiği kanaatindeyim. Yani, bizlerin yetişmesinden çok daha iyi bir nesil, nesiller geliyor. Esas, benim şahsen ümidim o nesiller... Yani, tahmin edemeyeceğiniz kadar, bu genç nesiller, daha iyi bir ortamı meydana getireceklerdir. Bu bir kültür ortamıdır, bu bir anlayış ortamıdır.

BAŞI KAPALI KIZLARI ÜNİVERSİTEDEN KOVDUK

Hatta, bir düşüncem daha var. İnsanlar şu düşüncede, bu düşüncede olabilir. Ama eninde, sonunda birbirlerine yaklaşma olacağını zannediyorum. Yani birbirlerine anlayışın daha fazla hakim geleceğini zannediyorum. Bizim bir zamanlar yaptığımız lüzumsuz münakaşalar veyahut kavgalar diyeyim... Onların ortadan kalkacağını zannediyorum. Bir zamanlar oturduk, hala da var tahmin ediyorum. Burada da müşahede ediyorum... Başı örtülü kızlarımızı üniversite kapılarından kovalamaya... Bunlar yanlış işler... Yani Türkiye bu kadar ilkel olamamalı, olmamalı... Meseleyi ben bir inatlaşma meselesi olarak görmüyorum, açık söyleyeyim size... Yani bunu daha ziyade, bir anlayış, insanlara saygı, insanın kararına hürmet diye görüyorum. O kendi inanışıdır. O inanışa hürmet etmek lazım, diye düşünüyorum. Onu yaptığınız zaman diğer taraftan başka birisi başını açıp geziyorsa ona da karışmayın, ona da bir şey diyemezsiniz. Neticeyi böyle bağlamak lazım. Ve tahmin ediyorum, bu yeni nesiller, bu bakımdan birbirlerini daha iyi anlayacak nesiller olarak görüyorum.

Yani ne kadar eskiden yetişmiş, belli şartlar içinde yetişmiş nesillerin bıraktığı birtakım izler varsa, o izler zaman içerisinde kaybolacaktır. Yerine çok daha iyi, çalışkan, hakikaten bilgili nesiller gelecektir. Bu anlayış içerisinde Türkiye'de, laiklik anlayışı da herhalde daha başka türlü anlaşılacaktır. Birçok münakaşa yapılan o konunun da yerli yerine oturacağını tahmin ediyorum. Ama konuşmadan, müzakere etmeden, tartışmadan hiçbir şey yerli yerine oturmaz...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.