Hava Durumu

Osmanlı Meclisi'ndeki bir Kürt Milletvekili'nin haykırışı!

Yazının Giriş Tarihi: 14.04.2017 10:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.04.2017 10:04

İlk makalemizde "Sevr Anlaşmasıyla" Batılılar, emellerine uygun hareket edebilecek "Kürt Şerif  Paşa ile Ermeni Nubar Paşa'yı kullanarak, bir Kürt-Ermeni devleti kurmak için harekete geçtiler.

Bunun üzerine, Osmanlı Meclisindeki Kürt milletvekilleri derhal karşı harekete geçerek, Mecliste tüm dünyaya bir bildiri yayınlayarak bu fesat hareketinin önünükapatıp, bu oyunu bozdular. 

İşte Mecliste okunan O tarihi bildiriye kaldığı yerdendevam ediyoruz:  

"6-Evet, Kürt aşiret ve kavimlerinin bazı talepleri vardır. Kürtler ne ister? Kürtler; bulundukları yerde Türk kardeşleri ile birlikte medrese ve mektep ister. Yol ister. Adalet ve mali yardım ister. Bu da hakkıdır. Fakat bunu başka taraftan değil, makam-ı Devlet'ten ve Yüksek Meclis'inizden ister. Bu taleplerin de zamanını bilir.


7- Kürtlerin bugün ve gelecekte yegâne istediği şey, bütün varlığı ile saltanat ve hilafete bağlı kalmaktır. Bu bağlılığı da hiçbir tesir ve kuvvet bozamayacaktır."  

4 Mart 1920 tarihli "Yeni gün Gazetesi'nde" yayınlanan bu mektupta olduğu gibi İngilizlerin dağılan Osmanlı İmparatorluğu'nun külleri üzerinde bir Ermenistan ve Kürdistan kurulması planı; Büyük İslam âlimi Bediüzzaman Said Nursi'nin ((Ki, aynı minvalde 7 Mart 1920'de  'Kürtler ve Osmanlılık'  başlığıyla 'İkdam Gazetesinde', ve 17 Mart 1920 de 'Sebil-ürReşad" gazetesinde 'Kürtler ve İslamiyet'  başlıklı makalesi ile Kürt Şerif Paşa'ya gereken cevabı makaleleriyle vermiştir. (Bkn: Asar-ı Bediiyye/ 16-17. Makale)) önderliğindeki din adamlarının, Osmanlı meclisindeki Kürt mebusların, Kürt aşiret reislerinin ve Kürt halkının büyük tepkisi (makaleler, nümayişler, telgraflarla protesto edilmiştir) üzerine bu İngiliz planı akim kalmıştır.

Evet, yukarıda tarihi bir belgeden, bir alıntı mevcuttur. Bir Milletvekilinin Osmanlı Meclis kürsüsünden dile getirdiği haykırışının bazı bölümlerini dikkatlerinize sundum. Yorum ve değerlendirme sizindir. Bu yedi maddede ifade edilen hakikatleri, Türk, Kürt, aklı başında herkes ibretle düşünmeli ve dikkatle değerlendirmelidir.

Ayrıca yine Bediüzzaman hazretlerinin; asrın başında şarkta ahali içinde dolaşarak, Kürt aşiretleri ve Kürt halkı ile bire bir yaptığı görüşmeler sonucunda doğudaki hastalığı teşhis ve tedavi reçetesini de 'Münazarat' adıyla 1910 tarihinde telif ettiği eseriyle ortaya koyduğunu görüyoruz. Bu hususta çözüm arayan etkili ve yetkili kişilerin mutlaka bu esere müracaatları Müslüman milletimizin geleceği açısından elzem olduğu kanaatindeyiz. Bu eserde Hazretin ileri sürdüğü bugün itibariyle çok önemli argümanlar bulunduğunu ve fırsatımız elverdiğince makalelerimizde temas edeceğimizi belirtmek istiyorum. Çözüm noktasında hayli ümitli olduğumuzu ve Türkiye'mizin bu yepyeni "milli ve yerli rotada" ilerlediğini de ifade etmek istiyorum. Artık, Bediüzzaman'ın da dediği gibi; "eski hal muhal ya yeni hal; ya izmihlal."

Not: Bediüzzaman'ın NurTalebeleri yayımladıkları basın bildirileriyle, "REFARANDUMA EVET", diyeceklerini Türk ve dünya kamuoyuna ilan etmişlerdir.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.