Hava Durumu

Kültürü imha, soykırımdır!

Yazının Giriş Tarihi: 01.06.2018 07:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.06.2018 07:07

"Gelenekler medeniyetin menfi etkilerini ortadan kaldırır. Böylelikle o toplum kendisi olarak hayatını idame ettirir. Tersi ise; yani kültürün ve geleneklerin imhası ve ortadan kaldırılması, aynı zamanda bir soykırımdır. BM Genel Konseyi'nin 1946'da nihai olarak benimsediği tarife göre soykırım; "milli, dini, veya ırki bir sosyal gurubu kısmen veya tamamen ortadan kaldırmayı amaçlayan fiildir." Bu fiil, doğrudan ve dolaylı olarak icra edilebilir; dolayısıyla sadece fiziki olarak ortadan kaldırma yoluyla değil, aynı zamanda dolaylı olarak, "bir gurubun, siyasi, sosyal ve kültürel müesseselerinin ortadan kalkmasına yol açacak yaşam şartlarına maruz bırakılması" yoluyla da icra edilebilir. Soykırım insanlığa karşı işlenmiş uluslararası bir suç olarak görülmektedir." (Begoviç)

Her millet, yaşadığı muhit, iklim ve ecdadından intikal eden bazı seciyeler, yani huy, tabiat, meleke ve meşrep dolayısıyla bir takım adat ve ahlaka maliktir. Bu seciyeler muhafaza edildikçe o millet ilerler, beka bulur. Eğer seciyeler metin ise ve hiçbir tesir altında bozulmaz ise o milletin bekasından şüphe edilmemelidir. Çünkü o seciyelerin her biri bir fazilettir. Fazilet ise sosyal bünyenin kuvvetlenmesine, varlığın devamına sebep olur.

Binaenaleyh, hangi bir millet kendi kültür ve adâtını unutur, ecnebi unsurlarla kaynaşır, birleşir, onların kültür ve adetlerini alırsa o ırk zevale yüz tutar. Belki de bundan dolayıdır ki, kültür ve geleneğin imhası "soykırım" olarak değerlendirilmiştir.

İşte 3. Dünya ülkelerinde, husussan bizim ülkemizde en fazla yoğun baskı ve saldırılara maruz kalan şey, Kültürümüz, örf ve adetlerimizdir. Bir asrı aşkındır, bu millet belli bir zümre tarafından yaşam şekli olarak (kültür) hırpalanmış, horlanmış ve küçümsenmiştir. Kendi kültürünü icra ettiğinde medyatik baskıcı bir elit azınlık gurup tarafından linç edilmiş, aforoz edilmiştir. Tüm bunlar, batılı efendilerini memnun etmek adına yapılmış. Hâlbuki o batılı efendilerine baktığımızda belki de dünyanın en mutaassıp bir medeniyetin tabileri olduklarını görüyoruz.

ON BİN SENE ÖNCEKİ İNGİLİZ!

Meselâ, ülkemizin içinden fesat elini hiç eksik etmeyen İngilizlere bir bakalım:

"İngilizler, dünyanın her tarafını işgal etmiş bir millettir. Çeşitli ırklar, kavimler, kabileler ve milletlerle temastadır. Fakat hiçbir vakit onlara karışmaz ve hiçbir tesirle kültür ve seciyelerini bozmamışlardır. 10 bin sene evvel bir İngiliz ne idiyse bugün dahi o İngiliz'in torunları kendisinin tıpkısıdır. Bugün bir İngiliz Britanya'da nasıl yaşıyorsa ise Orta Afrika'da, Avusturalya'da, Hindistan'da öyle yaşar. Britanya'da bir İngiliz ne gibi adet ve kültüre sahip ise, ne gibi şeylere inanıyorsa Hindistan'da, Yeni Zelanda'da, Amerika'da ve sair yerlerdeki İngilizler bütün dünyaya dağılmış oldukları halde milliyetlerini muhafaza ettiler. Bir İngiliz katiyen başka bir mabede (kendi dışındaki) gitmez. Kendi yaşam şeklinden, giyim ve kuşamından, tavır ve davranışından, ananelerinden asla taviz vermez.

İşte, ülkemizde örf ve adetlerimize, kültürümüze saldıran gurubun dayandıkları efendilerinin (Batılıların) mutaassıp yüzleri budur.

Kısacası, örf, adat ve seciyelerin yok olmasıyla, o millet de yok olur. Bir defa kesin olarak o millet artık kendisi değil, bir başka millete dönüşmüştür. Tarih bu dönüşüme, asimilasyona, soykırıma uğramış ve çöplüklere karışmış ırklar ve milletlerle doludur.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.