Hava Durumu

Genetiği ile oynanmış bir nesil!

Yazının Giriş Tarihi: 17.06.2016 09:18
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.06.2016 09:18

İbni Haldun mukaddimesinde diyor ki; eski kültürü yok etmek için dört nesil, 80 yıl gerekir. Yani bir kültürü ortadan kaldırıp yeni bir kültür oluşturmak için seksen yıllık bir zaman yeterlidir.

Bugün cumhuriyet nesline baktığımız zaman bunu görmek mümkündür. Cumhuriyetin elit takımı, hedeflerine koydukları Batı tipli bir gençliği nihayet yetiştirmiştir.

Ne pahasına? Halkın ıstırap ve göz yaşı pahasına. Halkın fakru sefaleti pahasına. Halkın ilkel yaşama talim ettirilmesi pahasına. Halkın bin yıllık inancı, kültürü, tarihi, dini ve imanı pahasına. Ve nihayet halkın Osmanlılığı pahasına.

Evet, koskocaman bir imparatorluğun kökünden sökülüp, maziye gömülmesi, inkâr edilmesi ve öz be öz kendi ecdadına küfür ve düşmanlık edilmesi projesi gerçekten de başarıya ulaşmıştır. Bugün bilmem yeryüzünde ikinci bir örneği var mıdır? Kendi atasını inkâr edip, Batıya prestij eden ve yamanan bir ülke? Batıya tapınan bir ülke?

İşte Cumhuriyet eğitiminin ortaya koyduğu mahsul: Batıdan gelen her şeyin doğru ve Şarktan olan her şeyin de yanlış olduğunu savunan bir sapık (fikir ve akide yönünden) aydın gurup, bu ülkede her tarafta bayrağını sallıyor.

MİMSİZ MÜNEVVERLER

Bu Cumhuriyet mahsulü mimsiz münevverler, bu karanlık kişiler; Don Kişot'un bu asırdaki rolünü üstlenmiş, Şarkın değerlerine yırtınırcasına kılıç, pardon kalem sallamaktadırlar. Bu seksen yıllık mahsulat, fıtratlarının yani genetik kodlamalarının gereğini bihakkın yerine getiriyorlar.

Eğer bugün ülke kitlenmiş ise, teröre mahkûm edilmiş ise, her gün,her gün yeni bir yıkım dalgası ile karşı karşıya ise, işte tüm bunların ana sebebi; "genetiği Batı ayarlarına göre kodlanmış bu nesildir".

Hükümetin görevi gerçekten zordur. Memleketin dört bir tarafında, seksen yıldan beri mayınlanan bir alanda hizmet vermek kolay olmasa gerek.

Burada yapılması gereken şey, acilen genetiği bozulmuş bu mahsulleri hala üreten kısımlara derhal el atmaktır. Bozuk Batı orijinli malları üreten kurumları derhal revize etmek ve ithal malzemeyi (müfredat) acilen kesmektir.

Ne mi kastediyorum? Elbette bu ülkenin Eğitim teşkilatını. Bir de utanmadan önüne "Milli" kelimesini de ekleyerek yıllarca dalga geçer gibi, Şarkın tek kelimelik değer yargılarına bile müsaade etmeyen, Batının tefessüh etmiş, köhne değerlerini habire enjekte etmişler. Eğitimin bütün müfredatını bugün bile masaya yatırırsanız ne sinsi bir tuzak ile karşı karşıya olduğumuzu göreceksiniz.

Bu hükümet, baştan aşağıya eğitim politikasını yeniden ele alıp reforme etmelidir. Yoksa Batı fabrikasyonlu, karanlık mahsüller ile mücadele, bütün enerjisini tüketmeye devam edecektir.

Sadece eğitim kurumlarındaki yönetici atamalarına hedeflenmek, büyük bir stratejik yanlışlıktır. Tecrübesiz ve ehliyetsiz kişilere koltuk vermek anlayışı, reform mücadelesinin başarısızlığına ve genel kitlenin sukutuna yol açar.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.