FETÖ ve yalan sakızı!

"Âlem-i İslam'ı zehirlendiren, ancak kizbdir (yalan). Âlem-i beşerin ahvalini fesada veren, kizbdir. Nev-i beşeri kemalattan geri bırakan, kizbdir." (İşârâtü'l-İ'câz)
"Münâfıkların azaplarının, mezkûr cinayetleri arasında yalnız kizb ile vasıflandırılması, kizbin şiddet-i kubh ve çirkinliğine işarettir. Bu işaret dahi, kizbin ne kadar tesirli bir zehir olduğuna bir şahid-i sadıktır. Zira kizb, küfrün esasıdır. Kizb, nifâkın birinci alâmetidir. Kizb, kudret-i İlâhiyeye bir iftiradır. Kizb, hikmet-i Rabbaniyeye zıttır. Ahlâk-ı âliyeyi tahrip eden, kizbdir. Âlem-i İslâmı zehirlendiren, ancak kizbdir. Âlem-i beşerin ahvâlini fesada veren, kizbdir. Nev-i beşeri kemalâttan geri bırakan, kizbdir. Müseylime-i Kezzab ile emsalini âlemde rezil ve rüsvây eden, kizbdir." (bkz. DİB. İşârâtü'l-İ'câz, Bakara Suresi 9 ve 10. Ayetlerin Tefsiri.)
Kizbin yani yalanın, bu dokuz özelliği,  bilhassa insanlık âlemine ve husussan İslam âlemine ve özellikle de ülkemize, bu son FETÖ hadisesinde akıttığı zehrin boyutunu, gün geçtikçe daha net görüyoruz.   
Ülkemizi tarihte benzeri görülmemiş bir işgal ve ifsad hareketiyle kuşatmaya girişen, kökü dışardaki bu "zındıka  Şebekesinin" kullandığı en temel argüman ve sarıldığı silah; "Kizb-Yalan"dır. 
Zındıka şebekesinin kullandığı bu silah öylesine etkileyici ve öylesine kafa karıştırıcı ki, bunu ayırt edebilmek, "beyaz pirincin içindeki beyaz taşı ayırt etmek" kadar zordur.
İşte hükümetin içine düştüğü en zor durum, bu mel'un şebekenin, yine kendilerinin ihbarıyla, masum ve alakasız kişileri "fetöcü" diye ihbar ederek, pirinç kazanının içine atmaları; ve kamu oyu nezdinde, "işte görüyorsunuz Fetöcü diye gözaltına aldıkları şahıslar, masum vatandaşlar olup, hükümet bir zulüm ve cadı avına çıkmıştır", kanaatini yaymaktır. 

ZINDIKANIN BASIN AYAĞI!
Bu senaryoyu maharetle icra ettikten sonra, devreye "Zındıkanın Basın Ayağı" girerek; bunu tüm dünya milletlerine (özellikle Batılı Haçlı Devletleri) ilan etmek ve akabinde dünya kamuoyu nezdinde, ülkemizin bir psikopat diktatör tarafından idare edildiğini zihinlere yerleştirmek, üçüncü ayağında da; Emperyalist Haçlı Devletlerine, Suriye'de, Mısır'da olduğu gibi müdahale için zemin hazırlamaktır.  
Tüm bu mel'un planın ana omurgası; elbette ki, ayet-i kerimenin dikkat çektiği Kizbin, yani yalanın üzerine kurulmuş. 
Bediüzzaman'ın yorumladığı Bakara suresinin 9.ve 10. Ayetlerine bir de bu gözlükle baktığımızda, "Kizbin" neden İslam âlemini zelzeleye verdiği, zehirlediği, ifsat ettiği daha net bir şekilde anlaşılacaktır. Hakikaten ilgili münafıklar yorumu, ağır  ağır ve dikkatle okunduğu zaman, bu mel'un kalkışma ve işgal hareketinin kullandığı argümanlar, bütün mel'anetiyle anlaşılacağından eminim. 
Şimdi, Şu "FETÖ Zındıka Hareketinin"  bugünlerde mahkemelerde sergilediği yalan/inkâr üzerine kurulu tutum ve davranışları, ayetin bu husustaki ifadelerinin somut bir hali olarak karşımızda duruyor.
"Münafık itikatsızdır (imansızdır, inançsızdır), kalpsizdir ve vicdansızdır, peygamber (a.s.m.) aleyhindedir." (Emirdağ Lahikası sf. 78-79)
Peki, bunlara karşı nasıl davranılmalı?
(Devam edilecek.)