Hava Durumu

FETÖ ve sihir

Yazının Giriş Tarihi: 10.07.2017 09:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.07.2017 09:23

"Münafıklar kendi şeytanları iblis gibi şerir arkadaşlarıyla yalnız kalınca biz seninle beraberiz derlerdi" (Bakara 14) Ayeti kerimesinde iblis (hakiki şeytan)mecazen kullanılmıştır.

"Hazreti Süleyman'ın vefatından sonra kâhinler ve sihirbaz takımları kendi sanatlarına revaç vermek için kehanete ve sihremüteallik bazı bahisleri yazmışlar. Süleyman'ın tahtını altına koymuşlar.Sonra meydana çıkarıp işte Süleyman bu havas kuvvetiyle icrayıhükümet etmişti demişlerdi.

Cenabı hâk, Süleyman Aleyhisselam'ın sâhir (sihirbaz)ve kâfir olmadığını,sihri ve küfrüirtikâp etmiş olanların o şeytan-siret (şeytan ahlaklı)kâhinler ve sihirbazlar olduğunu bildirmek için bu ayeti inzal eyledi.

Yahudiler Hazreti Süleyman'ın Beytülmakdisi yaptırmış, fevkalade bir ihtişam içinde yaşamış olmasıyla iftihar ederlerde onun hatta babası Davud Aleyhisselam'ın peygamberliğine inanmazlar.Nebi değil melik (kral) idiler derler. Hazreti Süleyman'a da sihir isnat ederler.

Hâlbuki Müslümanlık;Süleyman'ı da, Davud'u da, sair Enbiya-i izamı da kendi müntesiplerinin münasebetsiz vehim ve isnatlarından uzak görür, Onları şan-ı nübüvvetlerine layık bir derecede gösterir ve adları anıldığında (Salavatlar getirerek) bu büyük peygamberlere saygıda bulunurlar.

Harut ve Marut'un melek değil, iki melik (hükümdar) olduklarına dair de rivayet vardır. İbn-i Abbas'ın, Hasan Basri'nin,Eb-ülEsved'in, Dahhak'ın( Ve MaUnzileAl'elMelekeyni) kıraatleri rivayet edilmektedir. Şu halde Nazm-ı Celilin (ayetin) manası; "Babil hükümdarlarının ikisi bulunan Harut ve Marut..." demek olur. Bunların hakiki melek olmadıkları ve yaptıklar hayırlı, güzel ve faydalı işlerdolayısıyla (melek)lakabını aldıkları rivayet ediliyor.

Demek kibunlar halkın teveccühüne ve Hüsn-ü zannına mazhar olmuş iki adammış. O asırdaki sihir ve kehanet ilimlerine de vakıf imişler. Herkes kendilerinden ilim öğrenmiş. Onlar,"öğrendiklerinizle şer işlemeyin" diye nasihat verirler, kendilerinin fitne olduklarını, yani öğrettiklerinin dalaleti mucib olacağını söylerlermiş. Halk ise, karı-koca arasını açacak ve karıyı kocasına boşatacak büyüyü öğrenirler, öğrendikleri ile bir iş görmezlermiş.

İşte, Yahudiler hazreti Süleyman'a iftira olunan ve Harut ile Marut'a isnat edilen bir takım küfriyata tabi oldular.Onlarla uğraşmaya başladılar da Tevrat'ın (bozulmamış) hükümlerini bıraktılar." (Mesnevi 534. Beytinin şerhi).

FETÖ BÜYÜSÜ

Hazreti Mevlana;  yukarıdaki ifadeleriyle, Yahudilerin Tevrat'ı tahrif edip, Peygamberlere attıkları iftirayı, Mesnevi'de anlattıktan sonra; Büyüyü nasıl olumsuz işler de, hatta karı-koca arasını açacak fitne-fesat işlerde kullandıklarını anlatıyor.

EVET, Karıyı kocaya, babayı oğluna, kardeşi kardeşe, müminleri birbirlerine düşürebilecek bir güce sahip, Büyü denilen bir gerçeği,  Kur'an-ı Kerim' de ifade ediyor. Zaten Hz. Peygamber'e, Yahudiler tarafından büyü yapıldığını hadislerden de biliyoruz.

O halde, büyü;Karşısındaki insanları etkilemek için özellikle Yahudiler tarafından başvurulan bir yol-yöntemdir.

Sonsöz;Acaba ülkemizde körü körüne, FETÖ denilen, yaptıkları icraatlerle,Yahudi emellerine hizmet ettiği ortada olan ve İslam'ın bütün Temel Esaslarını değiştirmeye ve sulandırmaya yönelik adımlar atan, "Protestan bir İslam Mezhebini"oluşturmaya çalışan, bir "Din Tüccar'ının/ İslam dünyasının yeni Lawrensi"nin peşinden giden samimi Müslümanların,bu kadar badirelerden sonra, hala Ona boyun bükmesinin altında bir "Yahudi Büyüsü" olduğunu söylemek, mesnetsiz bir iddia mı olur?

Hz. Mevlana'nın beyitlerini okuduktan sonra; Bu büyü olayının hakikat olduğundan,  hala FETÖ'nün sadık müritleri olarak peşinden gidenlerin de büyülenmiş olduklarından hiçbir şüphem kalmadı.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.