Hava Durumu

Endülüs Emevi (2)

Yazının Giriş Tarihi: 06.06.2016 08:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.06.2016 08:55

Rehberimiz Selahattin 20 yıldır Granada'ya yerleşmiş bir Türk. Okumak için geldim, diyor. Fakat daha ilk haftada neyim varsa çaldılar. İkinci haftada da cüzdanım çalındı. Ortada kaldım. Bu kızgınlıkla dönmeye karar verdim. Buralı bir okul arkadaşım, bu durumuma çok üzülüp ailesine aktarıyor. Onlar da beni misafir ettiler. Bir köşede bana oda tahsis ettiler. Nihayet bir gönül bağlantısı kuruldu.  Şu anda 16 ve 18 yaşlarında iki çocuğum var. İki fakülte bitirdim. Burada turizm işlerini yürütüyorum, diyerek bir çırpıda hayat hikâyesini anlattı.

Çok zeki ve muhafazakâr bir düşünce yapısına sahip olan rehberimizden, dikkat çekici hatıralar dinledik. Özellikle ülke ekonomisi ve siyaseti üzerine fevkalade faydalı düşüncelerini, İspanya'dan örnekler vererek anlattı. Bilhassa ayrılıkçı terör ile ilgili anlattıkları,Türk Hükümetimiz tarafından dinlenilmeye ve uygulamaya geçirilmeye değer niteliklerdir. Terör ile mücadele edilirken İspanya'nın bu tecrübelerinden istifade etmeliyiz.

Siyaset ile ilgili anlattıkları bizi hem üzdü ve hem de sevindirdi. Zira Ecevit Hükümeti dönemlerinde Türkiye'ye karşı izledikleri tutum ve tavırlar, bizi üzen kısımlardı.

Resmi Türk heyetlerinin, Afrika ülkeleri gibi muameleye tabi tutulmaları, küçük ve hor görülmeleri, fevkalade ibretlik idi. Husussan o dönemde orada büyükelçi olarak çalışan, sonradan Bursa milletvekilliği de yapan şahsın kabiliyetsiz ve yetersizlikleri, dil bilmemesinden dolayı medya karşısında düştüğü acınası halleri dinlerken de hayli üzüldük ve ibret aldık.

Bugün, İspanya Hükümetinin Türk Başbakanlarına ve resmi heyetlerine karşı gösterdikleri tavır ve davranış ise hakikaten bizi onurlandırıyor. 

Gazeteciler,  genellikle Erdoğan'dan önceki Türk Başbakanlarına, etnik ve iç olaylarla alakalı konularla ilgili, adeta hesap sorarlardı. Bunu çok gördüm ve yaşadım, diyor rehberimiz.

İŞTE AVRUPA'NIN ANLADIĞI

Erdoğan döneminde ise; bu tamamen değişti. Resmi ziyaretlerden önce,  İlgili kişi tüm yetkilileri ve medyayı toplayıp, Erdoğan heyetine hassas konularda ( ermeni...) soru sorulmamasını, istiyor ve diyor ki; Erdoğan, sert bir kişiliğe sahip, diplomatik kuralları pek dinlemez ve hatta size tepki olsun diye, toplantıyı bile terk eder.  Bu nedenle ekonomik ve siyasi ilişkilerimiz zarar görür, diyerek medya ve gazetecileri önceden uyaran toplantılar yapıldığını söylüyor, rehberimiz.

Bu politik değişimi de şuna bağlıyor:

Erdoğan'dan önceki hükümetler zayıf, dirayetsiz ve istikrarsızdılar. Bunlarla ciddi ve kalıcı mes'eleler gündeme gelmiyordu. Oysa şimdi ise, İstikrar ve güçlü bir hükümet olduğundan yapılan anlaşmalar uzun, kalıcı ve ekonomik fayda üretmektedir. Bu nedenle büyük ve güçlü devletlere gösterilen her türlü protokol işleri, Türk Devletine de uygulanıyor. Hatta diyebilirim ki, daha da fazla özen ve itina gösteriliyor.

Mesela geçenlerde Türk heyeti geldiğinde buranın yetkili kişisi, yani Bakanı beni çağırıp; Türk adetleri, töresi ve inançları hakkında genişçe bilgiler aldı. Rehberimiz son sözünü şöyle bağladı:

İstikrar, Güçlü hükümet ve güçlü ekonomi.  İşte Avrupa'nın anladığı tek dil budur, diyor.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.