Hava Durumu

Alman Misyonerler! (6)

Yazının Giriş Tarihi: 13.10.2017 06:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.10.2017 06:23

19.yüzyıldan itibaren Osmanlı topraklarına gelen Alman misyonerleri ise daha çok kültürel etkinlik kurmaya çalıştılar. Kültür propagandası uzmanları olarak anılan Almanlar Yakındoğu'daki Alman çıkarlarının ve ekonomik kuruluşlarının ihtiyacı olan kadroların yetiştirilmesi maksadıyla Başta İstanbul olmak üzere İzmir, Beyrut, Selanik bölgelerinde ilk ve ortaokul seviyesinde okullar açtılar. Elazığ bölgesinde de faaliyette bulunan Alman misyonerleri burada Ermeniler için bir ortaokul açtılar James Barton isimli bir misyonerin 1919 tarihli raporuna göre, Kurtuluş Savaşı öncesinde Türkiye'deki Alman misyonerlerinin sayısı 79 eğitim elemanı ve 791 rahip olmak üzere 890'dır. Ayrıca 7 çocuk yuvası, 17 ilkokul ve 1 ortaokul ile iki hastane ve 1 dispanserleri vardı.

 Dünya Savaşı öncesi Almanların 1868'de İstanbul'da açtıkları Alman Lisesi'nden başka İzmir'de iş okulu niteliğinde bir enstitüleri ve yetimhaneleri ile Beyrut'ta yedi, Kudüs'te ise dört okulları vardı.

Diğer ülke misyonerleri kadar etkili olmasalar da Almanya'nın bölgedeki nüfuzunu arttırmak için çalışan dini teşkilatlarından bazıları şunlardı:

İzmir, Beyrut ve Hayfa'da merkezleri olan Communaute evangelique; Kudüs'te çalışan Deutscher Palastina Verein, Warte des Tempels isimli Katolik teşkilatıdır.

Osmanlı topraklarında açılan Katolik okulları arasında Avusturya okulları da zikre değerdir. Bu kurumlar İstanbul'un Galata semtinde toplanmış Sankt Georges (St.George) okulları olarak bilinir.

Bu okullar Lazarist Kardeşler (Lazarist Brothers) ile Yardımsever Kardeşler (Sisters of Charity)  tarafından yönetiliyorlardı.

Gördüğünüz gibi Osmanlıyı dört bir taraftan sarmalayan bu kanser mikropları, bugünün Türkiye'sinde ise hala eski faaliyetlerini kolayca yürütemediklerinden, buna mani olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hükümetini sorumlu tutmaktadırlar. Tüm bu haşarat-ı muzırra yani Haçlı Zındıkası yeniden ittifak ederek, dünyada RTE aleyhine bir algı operasyonunu oluşturmaya başladılar.

Ne yazık ki, dün de kullandıkları Menfaat silahını bugünde kullanarak, bazı İslam Ülkelerinin yönetim kadrolarını da yanına alarak, aynı algıyı İslam Ülkelerinde de beyinlere işliyorlar. Hatta son Katar Krizinin altında yatan ana neden de budur. Türkiye'yi ekonomik olarak çökertmek ve güçsüz bırakmak. Böylelikle İslam Coğrafyasında oluşan müspet imajını yıkmak, diğer mazlum ve mağdurla el atıp bir güç oluşturmasını engellemek idi ana gaye.

Son sözümüzü bir sonraki yazımızda ifade edeceğiz.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.