Hava Durumu

AK Parti nerede hata yaptı!

Yazının Giriş Tarihi: 05.04.2019 07:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.04.2019 07:00

Eleştiri güzeldir, aynı zamanda medeniliğin, olgunluğun, tarafsızlığın ve söz hürriyetinin de bir göstergesidir. Lâkin her daim eleştiri karşı tarafa çıkarılır ve kendimizi "sütten çıkmış ak kaşık gibi" görürsek, her halde bunun adı "eleştiri" olmaz buna "fanatizm" denir.

Hem haklı ve yapıcı eleştiride bilhassa memleketimize özgü şu noktaya da dikkat etmek lazımdır; Müslüman görünümlü yahut dini sömüren kişileri eleştirirken; DİNİ eleştirir konuma düşülmemelidir. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Hadis-i Şerif'e göre de küfrün, nifakın alametidir.

Ben komünist (Tunceli) parti belediye başkanının yaptıklarını alkışlarım elbette. Fakat şu püf noktaya da dikkatinizi çekmek isterim; O adamın icraatı (Bir kısmı/tümü değil) İslamcadır, Müslümancadır. Fakat şahsı Müslüman mıdır, değil midir, beni ilgilendirmez. Dolayısıyla beni icraatları, işleri, fiilleri, uygulamaları ilgilendirir. Evet, gönül arzu eder ki, her daim Müslümanlığı, dini/İslamî terimleri ağızlarından düşürmeyen diğer sağcı, muhafazakâr, dindar, İslamcı belediye başkanları da böyle bir iz, bir hizmet, bir icraat geride bırakabilseydiler. İslamiyet'in güzelliklerini, adaletini, tarafsız icraatını gösterebilseydiler.  Ama maalesef toplumda hep yanlışlıkları, yakınlarına iltibasları ve koltuklarındaki ihtişamlarıyla, kibirleriyle, gururlarıyla anılıyorlar.

Şimdi şu ikisini kıyasla, hangisi daha "İslamca"?

Bir hadiste Hz. Peygamberimiz (SAV) buyuruyor:

"Ed din ü muamele". Yani senin muamelen, icraatın, fiillerin, davranışların, sıfatların senin dinindir.  Bir başka hadiste de;"sakın kişinin namazı, orucu sizi aldatmasın! Siz o kişinin dinar ve dirhemlerine bakınız." Yani toplumdaki muamelesine, icraatlarına, fiillerine bakınız. Yoksa sözleri ve dış görünüşleri sizi aldatabilir. Bizim yöneticilerimizde aradığımız ölçü işte budur.

Münafık iki türlüdür diyor Gazali:

Biri; İnsanı dinden çıkarır ve küfre sokar ve böylece insan ebediyyen cehennemde kalacak olanların zümresine dâhil olur.

Diğeri; sahibini bir müddet için ateşe atar veya illiyin derecesinden indirir, ya da onu sıddıklar rütbesinden düşürür. İşte müminlerde bulunmasında şüphe edilen nifak bu kısımdır.

Bugün halkın hukukunu, yönetimini yüklenen kişilerin yaptıklarını, fiillerini bu ölçüye, bu mihenge vurduğumuzda, bunların neden milletin şamarına muhatap oldukları daha net anlaşılır. Ağzındaki sözler, kelamlar "İslamca",lakin muameleleri ise "Emevice" olanların akıbeti de herhalde "Emevi Halifeleri" gibi olur. Bu, "Şeriat-ı Tekviniye'nin" şaşmaz bir kuralıdır.

Reis-i Cumhur, ferasetiyle bu gidişatı gördü, bunun için son zamanlarda cerrahi bir müdahale yaparak bir kısım belediye başkanlarını görevden el çektirdi. Lakin yanlışlar ve hatalar o kadar açık işlenmişti ki, halkın öfkesi ve kızgınlığını dindirmeye yetmedi. Bütün bunlara rağmen, kadirşinas halkımız, acısına tuz basarak yine de Reis-i Cumhur'un hatırına AK Parti'ye "kerhen de olsa" desteğini esirgemedi. Bu hususta Bursa'mızda verilecek o kadar çok olumsuz örnekler var ki, özele ve şahıslara oklar gideceğinden, şimdilik bu anlatılanlar, meramımızın anlaşılmasına, zannediyorum kâfidir. Yeri ve zamanı geldiğinde de nokta atışıyla, davayı şahsına kullananlardan da örnekler vereceğiz, elbette.

İnşallah bundan gerekli dersler alınır, diyelim. Hiç kimsenin, husussan AK Parti'nin gölgesinden siyaset yapanların, Reis'in yüklendiği Uluslararası davada bu hareketi zayıflatmaya, frenlemeye ve köstek olmaya hakkı yoktur.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.