Hava Durumu

Acilen kökümüze dönmeliyiz!

Yazının Giriş Tarihi: 12.01.2016 09:34
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.01.2016 09:34

Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyor:

"Biz bir beldeyi helak etmek istediğimizde, onların şımarık kısmına emrederiz ve onlar kötülük işleyip yoldan çıkarlar. Böylece o ülkeye (azap edeceğimiz hakkındaki) söz (ümüz) hak olur, biz de orayı darmadağın ederiz." (İsra 16)

"Şüphe yok ki bir topluluk, ahlakını değiştirmedikçe Allah o topluluğu değiştirmez".  ( Rad.11 )

Yukarıdaki ayetler tekvini bir kanunu söylüyor.

İç bünyede bir bozulma söz konusu olur ve ruh bozulursa, sosyal hayatımız ve medeni dünyamızın da tali'i tersine döner ve göz kamaştırıcı bütün nurlar geldikleri yerlere geriye döner ve söner giderler.

Bugünkü içine düştüğümüz sosyal durumda böyle değil midir? Ecdadımızın mazide oluşturdukları göz kamaştırıcı medeniyetleri sadece uzaktan uzağa bir hayal dünyası gibi yad ediyoruz.

Bir önceki makalemizde bunun neden kaynaklandığını bir parça açıklamıştık. Bir milleti besleyen kaynakların bulunduğunu, bunun da iman, inanç, örf, adetler, kültür ve manevi değerler olduğunu, bu kanallardan beslenildiği müddetçe Milletin (Osmanlı Çınarı) dimdik ayakta kaldığını bin yıllık tarihimizi şahit göstererek söyledik.

Yukarıdaki ayetlerde Rabbimizin buyurduğu gibi; bu kaynaklardan beslendiğimiz müddetçe Rabbimiz bize verdiği nimeti değiştirmeyeceğini ifade ediyor. Ne vakit biz kendi elimizle verilen nimete (tarihimize, ecdadımıza, dinimize, kudsalımıza, medeniyetimize) arkamızı döndük, nankörlük ettik, bu tekvini ayetin tokadını yedik ve yemeye devam ediyoruz.

Ne vakit; Batının propagandalarına aldanıp 'onların mel'un yollarını tuttuk, onların izini karış karış, arşın arşın takip ettik ve bu takip te o kadar ifrata vardık ki onlar bir kertenkele deliğine girmiş olsalar biz de arkalarından girdik' işte bunun içindir ki; bugün bu felaketleri yaşıyor, bu tokatlara, bu musibetlere, bu belalara mütemadiyen maruz kalıyoruz.

Zira yukarıdaki ilahi emirler açık ve kesindir. Kurtuluş çaresi de ayet ve hadislerde mefhumu muhalif olarak belirtilmektedir.

O halde yapılacak olan şey şudur:

Batılılar ve onların içteki fikirdaşları tarafından içi boşaltılan "Eğitim Kurumlarımızı" yeniden hal-i aslısına çevirmek en öncelikli ve birinci vazifemizdir. Bu kurumlarımıza bizi biz yapan değerlerimizi, kültürümüzü yeniden akıtmaktır. Müfredatımızı Osmanlı dönemindeki gibi bizi yekvücut yapan, aynı potada eriten, bize Allah sevgisini, din, iman, kur'an, hadis, helal-haram, yardımlaşma, ittihad, ittifak gibi moral ve kültür derslerimizi,yeniden ders olarak müfredata koymaktır. Göreceksiniz, kısa bir müddet sonra çürümeye yüz tutmuş o koca çınar yeniden canlanacak ve böylece bizimle beraber mazlum ve mağdur diğer milletlerin de desteği arkamızda olacaktır. Kim bilir belki Batılı süper güçlerin bütün bize saldırılarının altında yatan ana neden de budur.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.