Hava Durumu

Yaşam hakkının korunması, kısas ve kan davası-1

Yazının Giriş Tarihi: 14.12.2018 08:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.12.2018 08:09

Bakara 178: "Ey iman edenler, cinayete kurban gidenler (kasten ve haksız yere öldürülenler) hakkında size "kısas" (Adil karşılık) farz kılındı (Haddi aşmadan, katilden başkasını cezalandırmadan ve ille de öldürüldüğü şekliyle öldürmeye kalkışmadan). Hüre karşılık hür, köleye karşılık köle, kadına karşılık kadın. (Yani Cahiliye devrinde olduğu gibi makam, mevki, kıymet, şeref, üstünlük davası gütmeden; bire karşılık bir. Çünkü yaşama hakkı herkes için eşittir, her can bir diğerininki kadar kıymetlidir. Maide 45'te, yine kısas konu edilirken "Cana can" denmekte, bununla kesin bir ölçü verilmektedir.)

Fakat maktulün yakınları merhamet ederse kısastan imtina edip (Kendilerince) belirlenecek bir diyet karşılığında katile (Öldürülmemek anlamında) bir imkan sağlayabilir. Bu kuvvetli bir ilahi tavsiyedir.

Allah (Böylece öldürme anlamında kısası şart koşmamış) rahmetiyle ve lütfuyla (Maktulün yakınlarına ve katile) böyle bir imkân vermiştir. Ancak katil de bunu güzelce ödemelidir (Sorun çıkarmadan bundan istifade etmelidir.)

Bundan sonra, maktulün yakınları bu diyetle yetinmeyip onu (Bitmeyen, sürekli, kan davası gibi) bir dava olarak gütmeye kalkıp haddi aşarsa (Kendi başına, bu ilahi emir ve tavsiyenin dışında ceza vermeye kalkışırsa) onun için şiddetli bir azap vardır.

Bakara 179:

Ey akıl sahibi (Mümin) insanlar bu kısas hükümlerinde (Caydırıcılığı dolayısıyla en tabii hakkınız olan yaşama hakkınızı koruyacağı veçhiyle) sizin için hayat vardır. (Ümit edilir ki bunu anlarsınız ve böylece) artık sizden sorumlu davranmanız beklenir.

KISSADAN ALDIĞIM HİSSE:

1. Tam da bu ayetleri okuduğum, anlamaya, örneklendirmeye çalıştığım gündü. "Ankara'da bir rezidansın 22. katından düşen (Atılan!)  bir genç kızın durumunu şüpheli bulan savcılığın iddianamesi mahkemece kabul edildi" alt yazısı geçti TV'lerde... Adı Şule Çet. Ona yapılanlar (iddia); "tecavüz, öldürme, cinayet, hürriyeti tahdit, ırza geçme" idi. Yani genç bir kız zorla alıkonmuş, ırzına geçilmiş ve 22. kattan atılarak öldürülmüştü!..

Başladığım konuyu daha bitiremeden, bir gün sonra başka bir haber verildi TV'lerde: 2 yaşındaki Miraç vücudundaki darp izleri ile bulundu. Babasının çalışmak için İzmir'e gitmesi sebebiyle kendisinin teslim edildiği bakıcısı tarafından dövülerek öldürüldüğü anlaşıldı.

Şüphesiz benzer örnekler neredeyse her gün ülkemizde ve dünyada yaşanan durumlar, maalesef.

 Şimdi... Bu canilere verilecek şu ya da bu kadar hapis cezası maktullerin ailelerini nasıl tatmin ve teskin edecek? Bu konuda yapılacak hukuki işlemlerde devlet onların (Şahsi) fikrini-reyini aldı mı, alıyor mu, alacak mı? Böyle, devletin (Adli merciler aracılığıyla da olsa ) karar almaya, cezayı belirlemeye, cezayı indirime gitmeye ya da katili affetmeye hakkı var mı? Veya bu kadar elim bir durum için Şule'nin Miraç'ın yakınlarını tatmin edecek bir diyet var mıdır bu dünyada? Ya da çok kesin delillerle bu insanları öldürdüğü tespit edilen canilerin yaşamaya hakları var mı? Ve niye bunların (Hapishanedeki) yiyecek ve barınma masrafları, içlerinde bu maktullerin yakınlarının da bulunduğu insanların vergileriyle ödensin?

YARIN KONUNUN DEVAMINDA GÖRÜŞMEK ÜZERE...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.