Hava Durumu

"Tevhid Mesajı" Okuyorum (7) Emanet, liyakat ve seçimler-3

Yazının Giriş Tarihi: 06.01.2019 08:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.01.2019 08:00

Nisa 58

Ey elçimiz Muhammed'e iman edenler; (Sizler sakın Medine Yahudileri gibi davranmayın) Allah size emanet edilen şeyleri mutlaka ehline vermenizi, insanlar arasında adaletle hükmetmenizi, (Her konuda) hakkaniyeti gözetmenizi emrediyor. (Bununla) Allah size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz ki Allah hakkıyla işiten, hakkıyla görendir.

Buradaki hükmü sadece dünyevi çıkarla sınırlandırmak da kanımca doğru değildir. Uhud Savaşı'nda Hz. Peygamber'in "asla yerinizi terk etmeyin" mealindeki buyruğunu dinlemeyip, kendilerine teslim edilen stratejik mevziyi terk eden, dolayısıyla ordunun/savaşın/din'in selametine dair kendilerine verilen yetki/görev emanete hıyanet eden (Haşa, Hz. Peygamber'in savaştan kazanılacak ganimet malını eşitsiz dağıtacağı anlamında, emanete hainlik etmesi vehmine kapılan) ashaba Kur'an'ı Kerim şöyle seslenmektedir:

Âl-i İmrân 161

"...Kim böyle hainlik ederse (ganimet ve kamuya ait hasılattan bir şey aşırır, gizlerse) kıyamet günü (hırsızladığı) o şeyler (onunla birlikte) yanında gelir. Sonra, (orada) herkese kazandığını karşılığı (ceza veya mükâfat olarak) tastamam (eksiksiz) ödenir; kimseye haksızlık yapılmaz.

            5. Dikkat edildiğinde, ayetlerde, sadece "emanetin geri verilmesinden" söz edilmekte, mesela emanetçinin kendisine tevdi edilen bu yetkiyi (emaneti) başkasına devir etmesinden bahsedilmemektedir.

Dolayısıyla, mesela seçmen olarak oy verdiğimiz bir başkanın bizim rızamız ve onayımız olmadan değiştirilmesi, emanetin üst otorite tarafından bir başkasına ya da gruba-kuruma devir edilmesi ya da bir siyasi parti adına oy verdiğimiz bir vekilin/belediye başkanının parti değiştirmesi veya bağımsızlığa geçmesi kanımca Kur'an'ın hükümleri doğrultusunda tavsiye edilen şeyler olarak gözükmemektedir. Çünkü millet emaneti o isime ve o siyasi partiye vermiştir ve onun devretmesi söz konusu edilmemektedir. Tam tersine, ayetlerde, emanete ve liyâkate dair verdikleri sözü bu şekilde tutmayan seçilenin veya onu, insanların rızası olmadan değiştiren otoritelerin ahrette yüzlerine bakılmayacağı ve şiddetli azaba uğrayacakları buyrulmaktadır. Tabii burada verilen yetkiyi kötüye kullananları veya kötüye kullanmaya yöneltilenleri ayırmak, insanların, devletin, milletin, Allah'ın hakkını gözetmek gerekmektedir ki o ayrı bir konudur. 

Durum canımızı emanet ettiğimiz bir doktor, namusumuzu emanet ettiğimiz bir polis, vatanımızı emanet etiğimiz bir asker için de böyledir. 

            6. Sonuç:

Adaletle hükmetmeyen, hakkaniyeti gözetmeyen, emanete sahip çıkmayan otorite sahiplerinin vay haline!

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.