Hava Durumu

Tevhid mesajı okuyorum- (32) Allah nasıl hüküm verir; dilediği şekilde mi?!

Yazının Giriş Tarihi: 24.05.2019 07:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.05.2019 07:00

"Tevhid Mesajı Okuyorum" iştigalinde Nisa Süresi'ni nihayet geçtik. Ne zamana kadar?!. Bir daha okuyuncaya kadar! Niçin? Çünkü okudukça daha iyi anlıyorum ki Kur'an her defasında size sanki bambaşka bir dille, akılla, mantıkla hitap ediyor. Her defasında farklı şeyler dikkatiniz çekiyor ve değişik duygular-düşünceler, ilave değerler ediniyorsunuz ondan. Bu tamamen sizin o anki iç dünyanıza, müktesebatınıza, duyuşsal-beyinsel alıcı kapasitenize bağlı. Halet-i ruhiyeniz de önemli tabi.

Aşılması güç olan sadece Nisa Süresi mi? Kesinlikle Hayır!.. İşte tam da en zor konuların işlendiği bu süreden çıktık derken şimdi de Maide Süresi... Ve Bismillah daha birinci ayet; "Ey iman edenler! İnsanlarla yaptığınız sözleşmelere sadakat gösterin." diye başlıyor (Bunu şimdilik başka bir yazı konusuna bırakalım), ihramlı iken avlanma ve helal kurban kurallarını belirledikten sonra öyle bir cümle ile bitiyor ki neredeyse tümüyle yaradılışın, var oluşun, bu dünyadaki imtihanın anlamına ya da (Haşa) anlamsızlığına götürüyor insanı!

Böyle olunca da tabii, onu anlamsız bulan inançsızlar bir yana, her müellif-müfessir farklı şekilde anlıyor ve öyle tercüme ediyor!

İşte onlardan bir kaçı:

- Allah dilediğini hükmeder. (Feyzü'l Furkan, H.Tahsin Feyizli.)

- Allah dilediği şekilde hükmeder. (K.Kerim ve Yüce Meali, Elmalılı H.Yazır.)

- Allah ne dilerse onu hükmeder. (K.Kerim ve Meal'i, Kerim, H.Basri Çantay.)

- Şüphesiz Allah dilediği hükmü koyar. (Tevhimü'l Kur'an, Mevdudi.)

- Şüphesiz ki Allah ne dilerse ona hükmeder. (Fizilal'il Kur'an, Seyid Kutub.)

- Allah razı olduğu şeyleri emreder. (Hayat Kitabı Kur'an, M.İslamoğlu)

- Şunu biliniz ki Allah, hikmetiyle sizin maslahatınıza uygun düşecek hükümler verir. (Tevhid Mesajı, Hasan Elik-Muhammed Coşkun.) 

Görüldüğü gibi bu çevirilerden (Meal) daha çok lafzı esas alan ilk beşi ile hükmü Kur'an genel anlatımı ve bütünlüğü içerisinde (Zımnen) manalandıran son ikisi oldukça farklı anlamlar çıkarmaya müsaittir.

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir AD öğretim üyeleri olan H.Elik ve M.Coşkun bu durumu şöyle izah ediyorlar ki benim de gönlüme sinen, aklıma, mantığıma daha uygun gelen budur:

"Bu ifade lâfzen 'Allah dilediği gibi hüküm verir' şeklinde çevrilmektedir. Ancak böyle ifadeleri çevirirken Kur'an diline ve bütünlüğüne dikkat etmek gerekir. Aksi takdirde Allah'ın (Haşa) hiçbir ilke gözetmeden, haklı-haksız ayırımı yapmadan hüküm vereceği şeklinde bir algıya varılabilir ki bazı kelam kitaplarında bu tür dikkatsizlikleri görmek mümkündür. Burada geçen 'ma yürid' ifadesini açıklayan birçok Kur'an ifadesi vardır. Bunların bazıları şöyledir:

    - Allah size zorluk dilemez (Bakara 185)

    - O, dinde bir zorluk kılmış değildir. (Hac 78)

    - O, kullarına zulmetmeyi dilemez. (Al-i İmran 108, Fussilet 46)

    - O, sizi temizlemek ister. (Ahzap 33)

    - O, sizi bağışlamak ister. (Nisa 27)

    - O, sizin yükünüzü hafifletmek ister. (Nisa 28)

    - O, sizi doğru yola iletmek ister. (Nisa 26)

Bütün bu ifadelere bakarak 'Allah'ın ne istediğini', en azından kullarının hayrına olanları murat ettiğini anlayabilir ve 'Allah istediği gibi hükmeder' ifadesinin 'Allah sizin için en uygun olacak şekilde hükmeder' anlamına geleceğini söyleyebiliriz. Doğrusunu Allah bilir."      

Sanırım, naçizane, burada "Allah sizin için en uygun olacak şekilde hükmeder" yerine "Allah sizin hak ettiğiniz şekilde hükmeder" demek daha doğru olacaktır.

Evet, eğer ayete böyle düşünerek bakmazsak o zaman; Allah'ın kulları hakkındaki hükümlerini hiçbir sebep olmaksızın (Haşa) keyfince verdiği, bu bağlamda onların kötülüğünü de istediği (İsteyebileceği), ya da o kullar zaten Allah öyle dilediği için kötü işler yaptığı gibi bir nakize durum ortaya çıkar ki bunu Kur'an'ın genel hükümleriyle, Allah sevgisiyle, adl-i ilahi ile ve de insanların bu dünyada imtihan olma doğasıyla bağdaştırmak mümkün olmaz.  

Kıssadan Hisse:

"Aslında iyiliği de kötülüğü de (Amellerimizle) biz isteriz. Allah muhakkak ki bizim iyiliğimizden yanadır. Zaten kitaplarını da risalelerini de peygamberlerini de bunun için göndermiştir. Neticede verilen hükmün her ne ise sahibi 'El Hâkim' olan O'dur. Bu bağlamda "Allah dilediğini hükmeder." ve benzeri tercümeleri (Yukarıdaki ilk beş) "yeterlilik" temelinde ele almak, "şüphesiz ki O dilediğine HÜKMEDEBİLİR." şeklinde anlamak İslam'ın ruhuna daha uygun düşecektir kanaatindeyim.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.