Hava Durumu

Tevhid Mesajı" Okuyorum (20) Kadınla erkeğe eşit hisse vermeye dinde cevaz var mıdır?

Yazının Giriş Tarihi: 19.03.2019 07:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.03.2019 07:01

Sanıyorum konumuzun en zor sorusu budur: Hem Müslüman olup hem de Kur'an'daki hükümleri (lafzen aynen) uygulamak yerine mirastan kadına ve erkeğe eşit hisse vermeye dinde cevaz var mıdır?

Kanaatimce Kur'an'daki içki yasağının konulmasında izlenilen yöntem burada da yol gösterici olabilir.

Kur'an bu konuda önce nüzul sırası 94 olan Bakara 219'da

"Sana şarap ve kumardan soruyorlar. De ki bu ikisinde hem büyük bir günah hem de insanlar için bazı yararlara vardır. Fakat günahları yararlarından daha büyüktür." şeklinde hüküm vermiş,

Sonra da nüzul sırası108 olan Maide 90 ve 91'de

 "Ey iman edenler! İçki, kumar, putlar, kısmet çekilen zarlar bütünüyle şeytanın pis işlerindendir. Onun için siz ondan kaçının ki yakayı kurtarabilesiniz."

"Şeytan, içki ve kumarda sırf aranıza düşmanlık ve kin sokmayı, sizi Allah'ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymayı ister. Artık vazgeçersiniz değil mi?"

diye konuya noktayı koymuştur. Yani kuralını, muhatap insan ve toplumun değer yargılarını, alışkanlıklarını göz önünde bulundurarak alıştıra alıştıra koymuş, yasağı öyle getirmiştir.

İnancımıza göre Kur'an ayetlerinden herhangi birinin hükmünün (ayetlerle açıkça zikredilmediği halde tamamen) geçersiz kılındığını, fesih (kaldırma, mülga) edildiğini, söylemek mümkün değildir. O halde benzer şart ve ortamların oluştuğu-varlığı durumlarında ilgili ayetlerin hükümlerinin cari (geçerli) olduğunu kabul etmek gerekiyor. 

Bu sebeple Hz. Peygamber'in şarap-içki konusundaki uygulaması gibi, şartlara göre davranma (yargı değerleri, alışkanlıklar, toplum yapısı, imkânlar) yönteminin, miras konusu dahil günümüzde ortaya çıkan pek çok yeni sorunların çözümünde de uygulanabilir olduğu kanaatindeyim.

Madem Kur'an'ın "cihanşümul" (evrensel), "zaman üstü" ve "mekân üstü" olduğunu kabul ediyoruz, o zaman bunu da kabul etmek aklın, mantığın ve kıyasın gereğidir.

Bu argümanımıza güçlü bir destek Hz. Ömer'in miras konusunda yaptığı bir uygulama olabilir kanaatindeyim:

 Kur'an'da miras paylaşımına hükmeden ayetleri "rakamsal ifadelerle bütün durumları kapsayan, toplama çıkarma işlemi yapıldığında eksiği veya fazlalığı olmayan matematik esaslı bir tablodan ziyade dağıtımın adil şekilde yapılmasına dair örnekler sunan (sözlü) bir anlatım olarak kabul etmek" isabetli bir bakış olur düşüncesindeyim. Çünkü Kur'an bir coğrafya, bir tarih, bir biyoloji, bir tıp kitabı olmadığı gibi "özel miras hukuku kitabı" vs. de değildir. Bu sebeple mirastan verilen hisselerin oranları bazen tamamı (yüzde yüzü) aşmakta bazen de eksik kalabilmektedir.

Hz. Ömer bu durumları "payda eşitlemesi" ile çözmüştür.

Sonuç itibarıyla bütün bunlardan anladığım odur ki her çağ ve toplumda ortaya çıkabilecek Kur'an'da müşahhas olarak yazılı olmayan (veya peygamber efendimiz tarafından çözümleri verilmeyen) yeni meseleler-durumlar için, yine Kur'an'ın temel anlayışını esas alınarak kıyas, içtihat, akıl ve icma ile kararlar vermek, onlarla uygulamalar yapmak izni dinimizde mevcuttur.

Çağımız Müslüman'ının sorunlarına çözüm getirmek başka türlü mümkün değildir, Mehmet Akif'in dediği gibi "Doğrudan doğruya Kur'an'dan alıp ilhamı asrın idrakine söyletmeliyiz İslam'ı." Ya da İslam'ın idrakine söyletmeliyiz asrımızı!

Ez cümle; "Günümüz şartlarında kadın ve erkeğe mirastan eşit pay vermek Kur'an hükümlerine aykırı bir durum olmadığı gibi, Allah'ın Müslümanlar için indirdiklerinin ruhuna (servet edinme ve aile geçimine katkı esası) ve insanlar için murad ettiklerine (huzurlu ve güçlü bir aile) daha uygundur."

Eksiklerimden ve bilhassa hatalarımdan Allah'a sığınırım. Şüphesiz doğrusunu ve tamamını ancak O bilir.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.