Hava Durumu

Güzellikler Allah'tan kötülükler bizdendir! (1)

Yazının Giriş Tarihi: 03.05.2019 07:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.05.2019 07:00

İmanın altı şartından biri olmasına rağmen "Hayır ve şerrin Allah'tan olduğu (İyilik-güzellik ve kötülük-çirkinliklerin Allah'tan geldiği)" biz Müslümanlarca çoğunlukla yanlış anlaşılan bir düsturdur.

Bazıları (Mutezile Fırkası vb.) "şerrin (Kötülük-günah) Allah'a değil tamamen insana ait olduğuna, insan ne yaparsa yapsın bunu kendisinin oluşturduğuna-yarattığına" dair (Ehl-i sünnetçe sapık) bir görüş ve inanç sahibidirler.

Bu fırka görüşlerini belki de, eğer samimi iseler tabi,  Nisa 111'deki "...Kim bir günah işlerse, onu sadece kendi aleyhine işlemiş olur.", Fatır 8'deki "Allah dilediğini sapık yolda bırakır, dilediğini de hidayete erdirir." ve En'am 164, İsra 15, Zumer 7'deki "Herkes kendi yaptığından sorumludur. Kimse bir başkasının günahının sorumlusu değildir..." mealindeki hükümlere dayandırmaktadır.

Bazıları da yine bu ve benzeri ayetler bağlamında şerrin Allahtan geldiğini kabul etmekle beraber, "Madem şerri (Günahı-kötülüğü) oluşturan-işleten O'dur, biz günahlardan sorumlu değiliz." demekte, bununla, bir anlamda kötülüğü şerri, hâşâ Allah'a yükleyerek isyan etmektedirler.

Kötülükleri hiç üstüne alınmayan, onu başkasına yükleyerek (Hz.Peygamber'e dahi!) işin içinden sıyrılmak isteyenler bir grup daha vardır ki onlar Kur'an'da şöyle anlatılmaktadırlar: Nisa 78: (Münafıkları kastederek Peygamber'e hitaben) Onlar güzel şeylerle karşılaştıklarında  'Bu Allah katındandır' derler, bir kötülüğe, sıkıntıya uğradıklarında ise 'bu sendendir' diye serzenişte bulunurlar. De ki 'Hepsi Allah'tandır'.

Oysa Kur'an bu ayetin son cümlesinde olduğu gibi "Her şeyin yaratıcısının Allah olduğunu" defaatle vurgular (Zümer 62, Mümin 62). Bu esas, sahih (Olduğu belirtilen) hadis-i şeriflerde de yer alır. Örnek: "Bir kişi, kaderin, hayrın ve şerrin Allah'tan olduğuna inanmadıkça, mümin sayılmaz." (Tirmizi)
 

Sonuç olarak kanaatim ve inancın odur ki...

Küfür de günah da, iyilik de kötülük de kesin olarak, her şeyde olduğu gibi Allah'ın iradesi dâhilindedir. Onları istemek, ona hak sahibi olmak için öz iradesiyle ("cüz-i irade") çaba harcayıp talepkâr olmak (kesb) insanın kendi elinde, bunu o insana müstehak görmek, yani sahibine mal etmek ise Allah'ın takdirindedir("külli irade").

Yani hayır da şer de Allah katındandır ama bunlar, kulların yaptıklarına istinaden onu istemesiyle gerçekleşir... Allah'ın olacakları önceden bilmesi (Bütün bunların Levh-i Mahfuz'da yazılı olması) insanın cüz-i iradesine engel değildir.

Eğer cüz-i irade olmasaydı, hâşâ bu emir ve yasaklar yani kısacası Kur'an tümüyle gereksiz, Peygamberlerin gelmesi anlamsız, nimet ve külfetlere (Azap) dair vaadler-kurallar-tavsiyeler yapılması afaki olurdu. Yani din ve iman esastan ve essahtan temelsiz kalırdı.

Bunu böyle kabul etmezsek pek çok dini mevzuda olduğu gibi mesela Nisa 79'u da anlayamaz, kendimize ve başkasına açıklayamaz, ilahi adalete, ahret gününe güçlü bir şekilde inanamayız: "Sana gelen her iyilik, (Bir ihsanı olarak) Allah'tandır, başınıza gelen her kötülük ise (Günahlarınıza karşılık olarak) kendinizdendir (Nefsinizdendir)."

(Devamı, kısmet olursa yarın)

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.