Hava Durumu

Görevimiz sadece tebliğ etmektir!..

Yazının Giriş Tarihi: 20.11.2018 07:42
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.11.2018 07:42

Bugün tatil günü, TEVHİT MESAJI okuyorum.

Aldığım kıssadan hisseyi, ima ile güncele de taşıyarak paylaşmak istedim...

Bakara 119:

Elçimiz Muhammet! Sen onların (Medine Yahudileri) bu bahanelerine aldırma. (118'de geçen; Hazreti Peygambere inanmak istemedikleri için ondan kendilerine gökten bir kitap indirmesini yahut Allah ile konuşturmasını şart koşmaları!).

Doğrusu biz seni insanlara tevhit inancını anlatasın, iman edenleri müjdeleyesin, inkarcıları uyarasın diye gönderdik. Senin görevin sadece Tebliği etmektir. Onların inkarlarından sen sorumlu değilsin.

Kıssadan aldığım hisse (Doğrusunu Allah bilir):

1. Hz Peygamber dahi herkesi iman ettirmekle, inandırmakla yükümlü-sorumlu değildir. O halde bizler de muhataplarımızı mutlaka ikna etmek, fikirlerimizi, tuttuğumuz yolu kabul ettirmek zorunda-yükümlülüğünde olamayız.

2. Bu konuda insanları üzerek, kırarak, hele de "cihad" diye yola çıkıp cephe oluşturarak inandığımızı-inancınızı zorla kabul ettirmeye çalışmak Kur'an'ın hükmüne açık bir şekilde aykırıdır.

3. İnancımızdan doğan vazifemiz; anlatmak, uyarmak, müjdelemekle sınırlıdır.

4. Ama bunu yaparken de vazifemizden asla taviz vermeden yapmalıyız. Zira, hemen arkadan gelen 120. Ayet; "Kaldı ki sen peygamberlik görevinden taviz verip onların(Medine Yahudileri) kendi uydurduğu şeylere inanmadıkça onları memnun edemezsin... Doğru yol Allah'ın bildirdiği yoldur." diye buyurmaktadır.

5. Kutsak emirde bile böyle olduğuna göre dünyevi olan fikir-görüş-değerlerimizde de (Sözlerimizin-davranışımızın-araçlarımızın-yöntemimizin) bu meyanda olması gerekir.

6. Yine de (Muhataplarımız-hedef kitlemiz) doğru yolda değillerse kendimizi kahretmemeli "biz elimizden, dilimizden, kalemimizden geleni yaptık" demekle (Tabii hakkıyla yaptıysak) mutmain olabilmeliyiz.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.