Darbeli matkap

Darbeli matkap vura vura döner ve böylece en sert zeminlerde bile çok rahatlıkla delikler açar.
Güç kullanarak, zorlayarak en sert zeminleri bile deler darbeli matkap. Zannetmeyin ki darbeli matkap
kendi kendine döner, kendi kendine darbe vurur ve en sert zeminleri kendi kendine deler geçer.Her
matkabı elinde tutan birileri vardır. Ve her matkabın istenilen yeri kolayca delebilmek için her zemine
uygun uçları vardır.
Evet her matkabı kullanan, onu tutan bir güç vardır matkabın ardında.
Sadece taş, beton, tahta, duvar değil insanlar ve toplumlar da her biri onulmaz dertlere yol açan
darbelere maruz kalır. Matkapları ellerinde tutanlar bazen gündelik hayatımızı, bazen bedenimizi
çoğu zamanda ruhumuzu deler geçerler. Her matkap darbesinin açtığı delikler elbette bir yara bırakır
bizde. Açılan deliklerin kapanması zordur. Zamanla belki kabuk bağlar yaralar ama deliğin acısı
unutulmaz.
Peki acısını unutmadığımız matkabı kimin tuttuğunu, kimin bize bu yarayı açmak için hangi matkapları
kullandığını hiç düşünür müyüz?
Dün güçle, silahla savaşanların, bugün birçok değişik uçla, ellerindeki matkaplarla bize, ailemize,
çocuklarımıza, hayatımıza, kültürümüze, coğrafyamıza, geçmişimize ve bugünümüze döne döne, vura
vura delikler açmaya çalıştıklarının farkında mıyız?..
Darbeleri savuşturmanın tek yolu oldukça sağlam bir duruş sergilemekten geçer. Matkabın ucundaki
demiri bile kıracak sağlamlıkta bir duruş gerekir delinmemek için.
Bizi delecek, bizi bozacak, bizi yıkacak, bizi yok sayıp döne döne, vura vura yıkıp geçecek matkapları
boşa çıkaracak sağlamlıkta bir duruş da ancak ve ancak safları sık tutmakla, bir ve beraber olmakla
mümkündür. Bunlardan daha önemlisi de hangi gücün, hangi matkapla bizi delmeye çalıştığını
bilmektir.
Matkapları tutan güce karşı yapılacak en sağlam mücadele; o matkabı, tutanın elinden almak ve boşa
çıkarmaktır. İş bununla bitmez tabii ki!..
Matkabı ellerinde bulunduranlar, her biri farklı birer matkap ucu vazifesi gören sosyal medya,
internet, sinema filmleri, diziler, reklam filmlerinden tutun, yarım yamalak bilgiler ve öğretilerle; bize,
insanımıza, kültürümüze ve medeniyetimize darbeli matkaplarla saldırmaktadırlar. Birçok etkinlik ve
eylemi birer matkap ucu olarak kullanmaktadırlar. Açtıkları delikleri kapatmak çok kolay olmamakta,
vura vura döne döne açılan yaralar onulmaz acılar bırakmaktadır.
Bedenimizde ve ruhumuzda, düşüncemizde ve inancımızda, kültürümüzde ve coğrafyamızda,
bugünümüzde ve yarınımızda her biri birer delik açma niyetinde olan kötülük, bozgunculuk peşinde
olanların darbelerine direnmenin ve onların bütün saldırılarını boşa çıkarmanın en güzel yolu; darbeli
matkabı tutanları iyi tanımaktan geçer.
Onların dün yaptıkları bugün ve yarın yapacaklarını anlamamızı kolaylaştırır. O halde bize düşen dün,
bugün ve yarın bağlantısını iyi kurmaktır.

Kendi değerlerinden uzaklaşanların, safları sıkı tutamayanların, darbeye maruz kalan gevşek zeminler
gibi parça parça olacağı unutulmamalıdır.
Ve unutmayın matkaplar çıkardıkları seslerden tanınır.

Kalın sağlıcakla!..