PKK ve FETÖ HAYIR DİYOR

Referandum için gün saydığımız şu günlerde "Evet" Kampanyasından önce başlamış olan "Hayır" Kampanyası dikkat çekiyor. CHP ve HDP nin başını çektiği Hayır Kampanyasına katılan grupların içinde ne yazık ki Terör örgütleri de var. PKK adına açıklama yapan Kandil'de mukim teröristler başta olmak üzere FETÖ, DHKPC ve diğer terörist grupların uzantıları da "Hayır" kampanyasına katılmış durumda.

            Referandumda, milletin iradesi esas olduğuna göre EVET ya da HAYIR oyu demokrasiye inan kişi, parti, kuruluş v.s. herkes için saygın olmalıdır. Evet ya da hayır demek kendi başına vatana ihanet olarak değerlendirilemez. Ancak CHP genel Başkanını ve Parti yetkilileri teklif henüz parlamentoda görüşülmekte iken değişikliğe "evet" demenin vatana ihanet olduğunu defalarca söylediler. Meseleyi bir rejim meselesi olarak gördükleri için bugün de söylemeye devam ediyorlar. Hâlbuki değişen rejim değildir. Türkiye'de rejimin adı cumhuriyettir. Ak Parti'nin hiçbir zaman başka bir rejim düşüncesi olmadığı gibi Anayasa değişikliğini de rejim değişikliği için teklif etmemiştir.

Kaldı ki, Türkiye de Padişahlık kaldırıldığı günden bu yana hiçbir yerde Padişahlığı yeniden canlandırmak isteyen hiçbir grup küçük ve cılız da olsa çıkmamıştır. Bu gün de böyle bir iddiada bulunan yoktur. Milletimizin kahir ekseriyeti Osmanlı'yı hayranlık derecesinde sevmesine rağmen Osmanlı Hanedanı yeniden devletin başına geçsin diyen bir kişi bile yoktur. Ülkemiz başta olmak üzere Dünya'nın değişik yerlerinde yaşayan Osmanoğlu hanedan üyelerinden bile böyle bir iddiada bulunana bu güne kadar rastlamadık.

"Tek adam rejimi" söylemiyle üzerinden "padişahlık özlemi" şeklinde toplumda algı yaratmaya çalışan CHP fena halde yanılıyor ve milletimizi yanıltıyor. Padişahlık özlemini bir an için doğru kabul edilse bile bunun yolu parlamenter sistemden geçer. Dünyada parlamenter sisteme sahip olup aynı zamanda "krallık/ monarşi" ile yönetilen 20 den fazla ülke vardır. İngiltere bunun en güzel örneğidir. Hâlbuki başkanlık sistemine sahip olup aynı zamanda krallıkla idare edilen bir tek ülke bulamazsınız. Zira kral seçilerek gelmez, soydan gelir. Hâlbuki Başkan yahut Cumhurbaşkanı seçilmek zorundadır. Bir ülkenin devlet başkanının seçilerek geldiği ülke asla hanedan ya da krallık şeklinde nitelendirilemez.

Ak Parti olarak biz bu güne kadar olduğu gibi milletin iradesi üstünde hiç bir güç tanımadığımızı her fırsatta ifade ettiğimiz gibi referandum sonucu çıkacak karara saygılı olduğumuzu, hatta teklif parlamentodan 367yi aşan oyla bile geçmiş olsa millete gideceğimizi belirtmiş idik. Bu gün de aynı noktadayız.

            Hal böyle iken vatana ihanetleri tescillenmiş terörist grupların hayır dediğini söylememizden rahatsız olan CHP kendisi evet vermenin ihanet olduğunu her fırsatta söylemesine rağmen, kendisine ve tüm hayırcılara  "hain" dediğimizden dem vuruyor.  CHP bunun yerine kendisine ve PKK ya  " Biz vatan, millet ve cumhuriyet için hayır diyoruz da ey PKK siz neden hayır diyorsunuz ?" diye sorması lazım. PKK ile hangi noktada ve hangi amaç için aynı politikada buluştuğunu millete izah etmesi gerekir.

            Bizim için CHP nin ve Türkiye'nin gelişmesini istemeyenlerin Hayır demesinde bir sürpriz yok. Zira bu güne kadar millete faydalı hiçbir büyük projeye evet demeyen, her yararlı işe Hayır diyen CHP den de bu beklenir.

Hayırcı muhalefet cephesi her türlü yalana da başvurarak algı yönetimi ile referandumu kazanmayı planlıyorsa 16 Nisan onlar için çok sürprizlere gebedir. "Yalancının mumu yatsıya kadar yanar " denilmiştir. "Evet Kampanyası" tam anlamı ile başladığında yatsı olacak ve bütün yalanlarını milletimize yüz yüze tek anlatacağız.