Ülkemizde iş kalitesi düştü

Özellikle büyükşehirlerde, ciddi anlamda mesleki iş kalitesinin düştüğünü gözlemliyoruz.

Nereye giderseniz gidin; kafede, tamirhanede, marangozda, doktor muayenehanesinde, mağazalarda... Almış olduğunuz hizmette hep bir sorun çıkıyor.

Kimse kusura bakmasın, son dönemde işimizi sallama yapmaya alıştığımız bir gerçek.

Böyle olunca da ne müşteri memnun kalıyor, ne de işi yapan keyif alıyor.

Bu durumun öncelikli nedeni kalifiye eleman eksikliğidir.

Az sayıda bulunan işinin ehli kişiler, birçok işe yetişmek zorunda kaldığı için elindeki işi de tam yapamıyor.

Bir süre sonra da 'Nasıl olsa işler böylede yürüyor' deyip boş vermişlik üzerine işliyor.

***

Ne demek istediğimi eski ve yeni personel arasındaki farka bakarak anlayacaksınız.

Artık kaliteli işinin ehli kişiler maalesef yetişmiyor.

Bir iş yaptırdığınızda, mutlaka yarım veya arızalı kalıyor.

Bir restorana gittiğinizde mutlaka siparişiniz eksik geliyor.

Bu örnekleri uzatabilirim.

Kesin olan bir şey var ki, insan kalitemiz her geçen gün daha da geriye gidiyor.

***

'Peki ne yapılabilir?' kısmına gelirsek...

Geçmiş yıllarda, usta-çırak ilişkisi samimiyete dayanırdı.

Usta çırağına ne kadar kızsa da çırak gönül koymaz daha iyisini yapmaya gayret ederdi.

Fakat...

Günümüzde bu durum hiç de böyle değil.

Artık çocuk ve gençler telkin almaktan asla hoşlanmıyor. Alsa da uygulamıyor.

Gelişen iletişim araçları nedeniyle, her şeyi çok bildiğini iddia edip hiçbir şeyi tam yapamayan bir nesil geliyor.

Bu noktada;

Özellikle meslek liseleri ve 2 yıllık meslek yüksek okullarına ağırlık verilmelidir.

Madem ustanın babacan tavırlarıyla sunduğu samimi nasihatler alınmıyor,

Öyleyse...

Çözüm, eğitimin disiplin altında sunduğu bilgilerde saklıdır. Her şeye meta olarak yaklaşan yeni nesil, not kaygısıyla mutlaka bir şeyler öğrenilecektir.

Bu öğrenmenin kalitesi, mutlaka işin mutfağı gibi olmayacak.

Fakat...

Her şeyi bildiğini iddia edip, hiçbir şeyi tas tamam yapamamaktan daha iyidir.