Hava Durumu

Sanal dünyanın sahte dostları

Yazının Giriş Tarihi: 25.05.2019 07:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.05.2019 07:00

Son dönemlerde sık sık 'youtuber' diye bir meslek kolunu duyar olduk.

Meslek diyorum, çünkü bu işten ciddi gelir elde edenler var.

Çektikleri videoları youtube'da paylaşan bu kişiler günümüzde büyük kitlelere hitap ulaşıyor.

Milyonlarca izlenme ve yüz binlerce beğeni alabilen bu videoların içeriklerine şöyle bir baktım.

Açıkçası...

Böylesine ciddi rağbet gören bu içeriklerin büyük çoğunluğu, izleyicisine bir şeyler katmaktan çok tamamen vakit öldürmeyi amaçlayan prodüksiyonlar.

Düşüne biliyor musunuz!...

Biri sokakta önüne gelene küfür, edip nasıl dayak yediğini çekmiş.

Ve bunu milyonlarca kişi büyük bir ilgiyle izlemiş.

Başka biri de

Kendini gün boyu bir deli odasına kapatıp, neler yaşadıklarını çekmiş.

Yani saçmalamanın da sınırları zorlanmış.

İşin ilginç ve korkutan yanı ise,

Altındaki yorumlara baktığımızda özellikle 'teenage' diye tabir edilen 13-19 yaş arası gençlerin, bu içi boş yapımları büyük bir ilgiyle takip etmesi.

Bence...

Bilgi ve entelektüel seviyeden yoksun bu görüntülerin, içerik olarak boş ve seviyesiz olması ciddi manada izleyenlerin düşünce dünyasına koca bir delik açıyor!

Ve o kara delik zihinde ne kadar gerekli bilgi varsa hepsini yutup alıyor. 

Diğer taraftan...

Youtuber'ların bazıları öyle meşhur olmuşlar ki, sinema filmleri dahi var.

Tabi...

7. sanatın seçkin ruhuna sahip sinema izleyicisi, evde boş vakit youtube güruhundan çok daha fazla seçici olduğu için, ürettikleri içi boş yapımlar da gişede tepe takla oluyorlar.

Sonrası ise youtuber'lar için üflenen mum misali...

Bir anda ortadan ışıltıları kayboluyor.

xxx

Bu tip videoların başka çeşitleri de; siyaset, spor veya belli bir araştırma alanında üretilen yapımlar.

İlk bakışta eğitici bir eylem olarak görülen bu yapımlar aslında gizli bir tehlikeyi de beraberinde barındırıyor...

O da; denetim mekanizmasından yoksunluğu.

Yani...

Herhangi bir konuda çekilen araştırma videosu, bilgilerinin doğruluğuna bakılmaksızın milyonların izlenimine sunuluyor.

Hal böyle olunca da...

Etrafımız, bilgi kirliliğiyle beyinleri karışmış bireylerle doluyor.

Unutmayalım ki...

Öğrenilmiş ve kabullenilmiş bir bilgi, daha sonraları tabuya oradan da ideolojiye dönüşüyor.

Ve...

Yanlış dahi olsa, zihnimizden atmak hiç de kolay olmuyor.

Kısacası...

Sanal dünyanın ne kadar inandırıcı veya dikkate değer olduğuna dair toplumun bir an önce bilinçlenmesi gerekiyor.

Bu noktada okul sıralarından başlamak üzere, işin üzerine ciddi şekilde devlet erkleri eğilmelidir.

Aksi takdirde...

Bodoslama daldığımız sanal alemin içinde kaybolup durmaya devam edeceğiz.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.