Çevremiz neden kirli?

Semtimizde bulunan çocuklarımız için gündüz oyun merkezi olan parklar, gece olunca bazıları için bira içme mekanına dönüşüyor.

Kendini bilmezler, bazı parkların ışıklandırma sistemini devre dışı bırakarak; orada toplumun huzurunu bozmaya devam ediyorlar.

Gün aydınlanıp da parkların yanından geçerken, geceden kalma içki şişeleri, uyuşturucu aparatları, çekirdek kabukları veya yemek artıkları ortaya hoş olmayan görüntüler çıkarıyorr.  

Belediyeler de bu durumdan muzdarip. Çünkü bu olumsuz tablo biraz da asayişe giriyor.

Aslında...

Çocukların oyun alanı ve vatandaşların nefes alma bölgeleri olarak kurulan bu parkların, geceleri bu denli hoyrat kullanılması toplumumuzun aynasıdır!

***

Tabi ki...

Çevre kirliliği sadece bu verdiğim örnek ile ibaret değil tabi.

Son zamanlarda dikkatimi çeken diğer bir hususta, denizlerimizin ve sahillerimizin pislik içinde bırakılması.

Gerekli bütün düzenlemeler ve belediyelerin yoğun çalışmaları olsa da, sahillerimizin temizliği konusunda büyük ölçüde sorumluluk insanlarımıza düşüyor.

Plastik bir maddenin doğadan en az 200 yıl kaybolmadığını artık bilmeyenimiz yoktur.

Bir insanın bunu bile bile, içeceğini içtiği pet şişeyi denize atmasını hangi belediye veya yaptırım gücü engelleyebilir?

Bu durum öncelikle bizim toplumsal kalitemizi gösterir.

***

Diğer taraftan...

Yine yaz aylarının gelmesiyle mesire alanları ve ormanlar büyük çöp öbekleriyle buluştu.

Özellikle piknikçilerin oluşturduğu bu öbekler, hem çevreyi kirletiyor hem de potansiyel yangın tehlikesi olarak karşımıza çıkıyor.

Asılan tüm tabelaları görmezden gelerek, yiyip içip gerisinde çöp öbekleri bırakanlar; yarın öbür gün çocuğuna temiz bir doğa bırakamayacağını hiç düşünmüyor mu?

***

Kısacası...

Ortak kullanım alanlarımızı ve en önemlisi doğamızı temiz kullanmayı acil bir şekilde birilerine öğretmeliyiz.

Çünkü...

Çevremizde rastladığımız bu olumsuz tablo, Müslüman Türk milletine hiç yakışmıyor!..