Anne olmak bu mu?

Son günlerde bir çok kez sosyal medyada rastladığımız Eylül Bebek'in yaşadıkları yüreğimizi parçaladı.

Sözde annenin!..

Minik bebeğin vücuduna şırıngayla çamaşır suyu ve sıvı sabun enjekte edip jiletle vücudunun çeşitli yerlerini keserek işkence yaptığı ortaya çıktı.

Nitekim olay aydınlandı ve bebek artık emin ellerde.

Doktorların şüphelenmesi üzerine son 6 ayda 2 kez gözaltına alınan ancak suçunu inkar ettiği için serbest bırakılan cani, 1 hafta önce polis merkezinde suçunu itiraf etti.

Tutuklandıktan sonra ifadesinde, "Kızıma bir türlü ısınamadım, ölmesi için yaptım" diyerek nasıl bir vahşet gerçekleştirdiğini dile getirdi.

Vicdan azabına dayanamadığını belirten anne, artık nasıl bir vicdansa bebeğine işkenceyi kendisinin yaptığını ancak pişman olduğunu söyledi.

Anne, bebeğinin vücuduna, doğduğu günden bu yana şırınga ile çamaşır suyu ve sıvı sabun enjekte ettiğini, kafatası ile vücudunun çeşitli yerlerini jiletle kestiğini böylelikle de yavaş yavaş ölmesini planladığını anlattı.

Hatta hastanede yattığı dönemde bile bebeğine sıvı sabun enjekte ettiğini bir bir anlattı bu nasıl bir vicdan!

Artık gerçekten de son dönemlerde yaşanılan bazı olaylar akıllara durgunluk verecek nitelikte.

Acaba...

Bu olaylar geçmişte de vardı da, iletişim araçlarının gelişmesiyle mi bu denli ortaya çıkmaya başladı?

Biz gerçekten de böyle insanlarla mı bir arada yaşıyorduk?

Gerçekten çok acı.

Binalarımızı, arabalarımızı, kıyaetlerimizi yenilerken, keşke insanlığımıza ve vicdanımıza da yönelik bir çalışma geliştirebilsek.

Kötü insanların içinden bu nefreti söküp atmanın bir yolunu aramalıyız.

Yoksa...

Bugün yanı başımızdakinin başına gelen, yarın bizi bulacaktır!