Aile içi rezillikler

Daha geçen hafta yine bir şiddet konusunu ele aldığım yazımı sizlerle paylaşmıştım.

Şiddetin her türlüsünün insanlıktan uzak olması gerektiğini, toplumun büyük bir kesimi sık sık dillendiriyor. Yeni yıla girdiğimiz ilk günlerde de huzur, sağlık, barış dileklerimizi eksik etmedik.

Ama şiddet olaylarında kötüye doğru gidiş, yeni yılda da peşimizi bırakmadı.

Hatay'ın İskenderun ilçesinde meydana gelen bir olay, aile içi şiddetin ne derece tehlikeli boyutlara geldiğini gözler önüne serdi.

Yılın ilk günü yaşanan olayda, bir baba çocugu dersini yapmıyor diye onu demir sopayla dövecek kadar vahşileşti.

Bu baba müsvettesinin gözü o kadar dönmüş ki, 6 yaşındaki çocuğunu komalık edecek kadar dövmüş. Feci dayak sonrası minik Mehmet Ali'nin o küçücük bedeni ancak 3 gün dayanabildi ve psikopat bir babanın kurbanı olarak aramızdan ayrıldı.

Baba tutuklandı, olay aydınlandı vs.. Mehmet Ali hayata gözlerini yumduktan sonra tüm bunların ne önemi var ki?

Küçücük bir yavrumuz artık toprak altında...

Öyle amansız hastalıktan falan değil...

Onu koruyup büyütmekle mükellef olan öz babası tarafından katledildi!

İnsanlar gerçekten artık şaşırtıyor bizleri, bu kadar da canileşemez diyoruz ve maalesef her seferinde yanılıyoruz.

Son olarak toplumda büyük infial uyandıran Palu Ailesi'ndeki cinayet, işkence, tecavüz gibi türlü rezilliklerin yaşanmasını anlatmaya ise dilim varmıyor.

Zaten, bir çok kişi televizyon ekranlarından yaşanan tüm iğrençliği canlı canlı öğrendi.

Hiç düşündünüz mü?..

Kimbilir daha kaç Mehmet Ali'nin babası gibi canavarlar, Palu Ailesi gibi sapık ruhlu insanlar var aramızda?

Hepinizi uyarıyorum!

Artık Türk toplumu aile yapısıyla övünmeyi bıraktı!

Ve git gide...

Sürekli eleştirdiğimiz Batı aile yapısına imreneceğimiz günlere yaklaşıyoruz...

Eğer...

Aile yapımızı ve değerlerimizi kaybedersek, benliğimizi de yitirmiş olacağız.

Benden söylemesi!..