Hava Durumu

Doğu'nun ve Batı'nın insanları

Yazının Giriş Tarihi: 20.03.2019 07:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.03.2019 07:01

Doğrusu insan kendi kendisinin düşmanıdır. İyiliğine çalıştığı gibi kötülüğüne de çalışır. Attığı her adım insanlığın faydasına değildir. Ne siyaseti, ne iktisadi çalışmaları, ne kültürel açılımları, ne eğlenceye dönük attığı adımları, hiçbirini, bütünüyle insanın faydasını düşünerek gerçekleştirmez. En iyi gibi görünen işlerde bile bazı kişiler, iyilik yüzüyle yaklaşıp sömürü ağı geliştirmek isterler.

Karamsar bir giriş sayılabilir. Lakin insan bütünüyle iyilikten ibaret değil ve diğer canlılar üzerinde "tanrılaşmak" isteyenler hayatı çekilmez kılabiliyorlar. Öyle ki, neye secde ettiği belli olmayan ve yalan, iftira, zulüm makineleri haline gelenlerle de karşılaşabiliyoruz.

Uzatmadan sözü dünyanın öteki ucunda yaşanan teröre ve şehit olan Müslümanlara getireyim.

Terör mü, terör...

İslâm düşmanlığı ve faşist bir girişim mi, evet!

Bireysel bir çılgınlık mı yoksa planlı bir çalışmanın neticesi mi; planlı oluşundan başka türlüsü düşünülemez!

Kim yaptı?

İnsan cinsinden biri!

Bu bir Hristiyan terörü mü?

Hristiyanların içinde yetişmiş, o mahalleden çıkan biri...

Biz toptancı bir refleksle, birileri bize inancımız üzerinden saldırdı diye, kimseye aynısını yapmayız. Çünkü onlar, merhum Aliya'nın dediği gibi, bizim öğretmenimiz olamaz!

Hedef ne?

Birilerinin mesajını dünyaya iletmek...

Doğrusu tetiği çeken kişi boşlukta, hayatta hiçbir başarıya nail olamamış, hayal kırıklıklarıyla çevrilmiş biri olabilir. Zaten kirli hesapları olanlar bu tür insanları arar.

Hedefi kirli zihinler belirler ve bu tür insanlarla sonuca gitmeye çalışırlar.

Bir de doküman yazmışlar kendisine; doğuda kalın, batıya geçmeyin yoksa her yerde öldürürüz sizi diyorlar. Dünya bizim, siz ancak çizdiğimiz sınırlarda yaşayabilirsiniz, diyorlar.

Terör eylemi nerde yapılmış?

Doğunun diğer ucunda...

Mesaj sadece Müslümanlara değil, kirli çıkarlarına tehdit olarak gördükleri ve doğu olarak tanımladıkları herkese... Oysa Garaudy'nin dediği gibi "Doğu olmasaydı Batı olmazdı" ve Batı her şeyini Doğu'ya borçlu.

Doğu da Batı da Allah'ın, kimsenin mülkü değil ve bu tür kirli zihinler her yeri kendilerinin sanıyor. Küçük beyinleri böyle işliyor.

Zalimin, caninin, teröristin dini, yurdu ve akrabalığı yoktur...

Bilmiyorlar ki, zanla hareket ediyorlar, rehberleri ilim değil, zulüm!

Doğu'nun ve Batı'nın insanları aynı türün birer ferdi ve canavarlaşarak birbirlerine diş bilediklerinde, kendilerini yok ediyorlar. İnsan bir diğerini öldürdüğünde aslında kendisini öldürdüğünü düşünemiyor, düşünebilse durum değişecek.

Said Halim Paşa'nın ifade ettiği gibi, İslâm dünyası ulaştığı her bilgiyi Batı ile paylaştı ve umulurdu ki, bunları geliştiren Batı da ulaştıklarını İslâm dünyasıyla paylaşsın, olmadı ve taassup ile hareket ettiler. Taassup taassubu besledi.

Doğu'nun ve Batı'nın insanlarının yapması gereken, kendilerini önce boşluğa itmek, hayal kırıklıkları yaşatarak düşünemez hale getirmek isteyen kirli zihinlerin tasallutundan kurtulmalarıdır.

Son olarak...

Yeni Zelanda'da terör sonucu şehit olan bütün kardeşlerime rahmet diliyor ve bu acının farklı bir dirilişe vesile olması için dua ediyorum!

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.