Biz neymişiz be...

Aydın gazetecimiz (!) Yılmaz Özdil, yine efsanevi hayal gücü ve engin bilgisi ile çok önemli bir konuya değindi.

Uğur Dündar'ın sunduğu bir programa konuk oldu ve yine döktürdü.

Şaşkınlık ve hayretle konuşmasını dinledim.

Öyle bir açık bulmuş ki ,öyle bir şey yakalamış ki bakakaldım.

Biliyor musunuz bu başımıza gelenler birer tiyatroymuş, yazılmış, çizilmiş, programlanmış.

Her şey...

Bunu da nasıl anlamış bakın anlatayım: Biz daha görmedik ama şubat ayında AK Parti bir reklam filmi çekmiş ama biz daha göremedik yayınlanmadı çünkü mart ayının sonlarında yayına girecekmiş.

Seçim için çekilmiş bir reklam filmiymiş, o nasıl gördüyse bilmiyorum kendileri izlemiş (!)

Meğerse bu reklam filminde her şey yani bugünlerde başımıza gelenler işlenmiş. Sanki(!)

Hollanda'da bakanımıza yapılan saygısızlık, hor görülmemiz, aşağılanmamız vb.

Her şey...

Ve Yılmaz Özdil hesap soruyor;

''AK Parti bütün bunları önceden nasıl tahmin ettin?''

''Bu nasıl bir kehanettir''

''Sen bütün bu olayları neredeyse bir, bir buçuk ay önceden nasıl öngörebilirsin?''

''Bütün olanları nasıl bildin?''

''Avrupa'da mağdur olacağımız 1,5 ay önce nasıl haberiniz oldu?''

Yani demek istediği Yılmaz beyin her şey bir oyundu aslında!

Uyanın!

Hepsi bir seçim propagandasıydı!

Sadece 'evet' oylarının artması için yazılmış bir tiyatroydu!

Bütün dünya ayakta uyudu.

Erdoğan bütün Avrupa'yı figüran yaptı!

Bütün Avrupa'yı!

İnanabiliyor musunuz?

Biz neymişiz be!

Aman Allahım...

Hadi Hollanda küçücük (!) onu geçelim.

Almanya'ya ne diyelim.

Ohoo sayın Merkel, Erdoğan sizi de ayakta uyuttu.

Yem oldunuz. Hepsi bir oyundu tuzaktı aslında.

Bu nasıl bir hayal gücüdür Allah aşkına...

Ne demek bütün Avrupa'yı kandırdı?

Erdoğan yine yapmıştı yapacağını işte, nasıl ki 15 Temmuzda da bir tiyatroydu tüm olanlar.

Bugünlerde olanlarda bir geniş versiyonu işte bunda anlamayacak ne var.

Nasıl şaşılası bir durum bir bilseniz.

Böyle şeyler bizim ilk defa başımıza geliyor tabi (!)

Sanki biz ilk defa mağdur oluyoruz Avrupa'da,

Sanki Almanya hiç ezmedi gurbetçilerimizi,

Sanki bizim insanlarımız havaalanlarında sadece 'Türk vatandaşı' olduğu için saatlerce bekletilmedi.

Sanki hiç 'terörist' yerine konulmadık daha önce.

Hayranım hayal gücünüze Yılmaz Bey. Gerçekten.

Biz neymişiz be koskoca Avrupa'yı bile figüran yapmışız. Helal olsun bize o zaman.

Haaa bu arada 'kadın bakan' ifadesini birkaç kez söyledi bu saygısızlıktır.

(Ama tabi bu bir ilk değil biliyorsunuz)

Birde neden erkek milletvekili değil de kadın vekil göndermişler Hollanda'ya onu merak ediyormuş.

Buna yorum dahi yapmıyorum. Çünkü onlardan ala kadın hakları savunucusu(!) olamayız.

Haddimize mi? Dimi...