Balık hafızalıyız

İlla başımıza bir musibet gelince, illa önce birinin canı yanınca bir şeyler yapmak aklımıza geliyor bizim. Hiçbir zaman bir işe başlarken şöyle yapsam böyle mi olur şunu yapsam ne olur diye bir düşüncemiz yok. Olsun da nasıl olursa olsun nasılsa zamanla oturur hesabı hep kafamızdaki.

Bir ön hazırlığımız bir düşüncemiz yok. Sonucu lazım bize olsunda... Gerisi teferruat.

Hep önce birilerinin canı yandı önce hep birileri mağdur oldu önce hep birileri deneme oldu.

Her şey de öyle değil mi?

En basiti daha yeni 7 yaşında bir çocuk bir oyuncak-yiyecek tarzı şeyden hiç yoktan olmayacak şeyden öldü. Neden? Çünkü çocukları cezbetsin de güvenli miymiş çocuklara satılır mıymış önemli değil. Birde öyle bir reklam yapıyorlar ki gel de o isteyen evladına onu alma tehlikeli diye gel de ona anlat neyin ne olduğunu. En basiti bu. Ya o gelişi güzel yapılan görünüşte muhteşem içten çürük binalar.

Gölcük Depremi'nde ağır bir şekilde öğrendik bunu. Ne canlar yandı. Ne hayatlar söndü feci şekilde hem de. Peki ders çıkarıldı mı? Ne münasebet. Bizim öyle alışkanlıklarımız falan yok. Nasılsa aynen devam sanki hiçbir şey olmamış gibi tam gaz. Görünüşte mükemmel ama içi malzemeden çalına çalına boş bir iskelet. Biz akıllandık mı peki hadi onlar akıllanmadı ya biz?

Arz talep meselesi aslında biz akıllansak aynı hataları bir daha yaşamayız. Eğer ki biz dikkat etsek bir daha aynı hatalara düşmeyiz. Bize de ev olsun güzel olsun ucuz olsun şık olsun yapılış önemli değil ev mi ev güzel mi güzel bitti.

Bir şeyleri düzeltmek için canımızın yanmasını bekliyoruz. Ondan sonra da iste kıymeti kalmıyor giden gittiğiyle kalıyor. Geri gelmiyor.

Bunlar aklıma gelen örnekler her şeyde böyleyiz sadece bunlarda değil. Nedense akıllanmaz ders çıkarmaz bir huyumuz var. En kötüsünü de yaşasak ders almıyoruz. Yada unutuveriyoruz. Ne olması gerekiyor daha başımıza ne gelmesi gerekiyor bilmiyorum bizim farkına varmamız için bir şeyleri.

Balık hafızalıyız.

İnşaatta da eksiğiz yiyecekler de eksiğiz tarım da eksiğiz üretim de eksiğiz...

Ve de hepsinden türlü türlü sınandığımız halde. Ders çıkaracağımız yerde yerimizde saydık biz. Bak Japonya, Kore ve Çin küllerinden doğdular ders ala ala.

Dünya devleri sayılıyorlar. Biz mi? Yerimizde saymaya devam...