Hava Durumu

Bir gençten beklenen

Yazının Giriş Tarihi: 20.05.2018 07:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.05.2018 07:08

Takım elbisemi giyip doğrudan genel merkezin yolunu tutuyorum. Genel merkeze adım atmadan kravatımı düzeltiyorum. Dönüp de halime ağlıyorum bir kez. Ben böyle miydim?

Ben böyle değildim. Sanırım böyle de olmayacağım. Çünkü ben yaşımdan da anlaşılacağı üzere henüz öğrenciyim ve gencim. Hangi erkek öğrencinin takım elbise, parlak ayakkabı ve kravat ile okula geldiğini gördünüz? Boşuna da heveslenmeyin. Zira kolay kolay da göremeyeceksiniz. Gençlerin Meclis'e girecek olması konusunda üzerimize yönelen eleştiri oklarının temel sebebi de bu durum. Yani görünüşümüz.

Kendimizi kabullendirmek için ilk başta giyinişimizi değiştiriyoruz. Ardından söylemlerimize geçiyoruz. Bu sefer de diyorlar ki büyüklerden rol çalıyorsunuz. Siz kimsiniz?

İkilemler arasında gidip geliyoruz ama yılmıyoruz tabii ki. Genç olarak bir kez daha toplumda farklı karşılanıyoruz ve amaçlarımız konusunda daha fazla bilenip, hırsımızı ve gayretimizi arttırıyoruz. Biliyoruz ki, 'Gayret bizden, takdir Allah'tan.'

Heyecanımızın da vermiş olduğu gayretle birlikte daha fazla uğraşıp tüm engelleri teker teker aşıyoruz. Her aştığımız engel, engellerin koyuluş amacının aksine, bize kazanacağımıza olan inancımızın daha da artmasına neden oluyor.

Projeler planlıyoruz kafamızda ve bize sorulduğunda dillendirmenin heyecanını taşıyoruz. İleri yaştaki aday adaylarıyla otururken 'tamam' 'devam' etiketlerini inceliyoruz, bırakın şu işleri diyorlar. Bu engellerle karşılaştıkça ülkemizin haline daha bir 'üzülüyoruz'. Bu yaşta neyin 'derdi'nden 'dava'sından bahsediyorsun diyorlar. 'Derdimiz ve davamız büyük Türkiye' diyoruz, bu sefer de küçük yaşta nasıl büyük Türkiye diyorlar. Ufkumuzu da Sayın Cumhurbaşkanımız'ın ufkuyla diriltiyoruz.

Elbet takılmıyoruz hiçbir engele. Gözlerini dünya yeniliklerine kapatmış kişilerin konuşmalarını da büyük ölçüde duymazdan geliyoruz. Bir köy kahvehanesinde lise eğitimi görmemiş bir amcanın bizlere verdiği öğüt de eğitimin değil de ufkun önemine vurgular niyetlikte. 'Körle konuşurken kör olmalısınız.' Mustafa Kemal de boşuna 'köylü milletin efendisidir' dememiş.

Teknolojik gelişmelerin, kişilerin kimliklerinin depolanması ve uluslararası boyutta 'siber ve kuvvet mücadelesi'nde nasıl bir yerde bulunduğunun farkında olarak, daima tek bir pencereden izlememeliyiz dünyayı. Büyüklerimizden teknolojik gelişmeler hakkında sıkça duyduğumuz 'şeytan icadı' bakışını geriye bırakıp; vatanımız, milletimiz ve dinimizi en ileri taşıyacak donanımlara sahip olarak kendimizden söz ettirmeliyiz.

Av Mevsimi filminde bahsedildiği gibi, 'açını değiştir'.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.