Yeminle aldatmak

Yapılan veya olagelen bir olayın doğruluğunu, gerçekliğini inandırıcı kılmak amaçlı yemin edilir. İşin içine yemin girmişse yüzde yüz doğru demektir.

Oysa günümüzde maalesef ki yalanı ve yanlışı karşı tarafa kabul ettirmek amaçlı kullanılan kandırmaca eylemine dönüşmüştür.

Kur'an'i terimlerin ve eylemlerin bu kadar yozlaştırıldığı zaman dilimi olmuş mudur? bilmiyorum. Son iki yüzyıl içinde yaşayan Müslümanlar kendilerini batılılaşma cenderesinde buldukları için, birçok çelişki ile yüz yüze gelmek zorunda kalmışlardır.

1967 yılında başladığım ilkokulda müfredat gereği güneşe çarpan bir yıldızın kopardığı kütle olarak öğrettikleri dünyamızı, dedem ve diğer alimlerden soğuran toz bulutu olarak öğrendik. Allah Rahmet eylesin ilkokul hocam Özden Çetin Hanım, her ne kadar kitapta böyle anlatıyorsa da soğuran toz bulutundan da bahsetti ve bize - bunu öğrenin ancak sınavda kitapta olanı yazacaksınız, dedi.

İnanmadığımız halde okul bitirme sınavında kitaptakini yazmıştık. Bu ve benzeri durumlar kişilik gelişiminde çift şahsiyetlilik durumunu artırır. Baskıcı ve despot yönetimlerde veya bir şeyi zoraki kabul ettirme durumlarında maalesef kişiler çift kişilikli olmaya devam ederler.

Araf (19-21) : Ey Âdem, Sen ve eşin cennette yerleşip dilediğiniz yerden yeyin. Ancak şu ağaca yaklaşmayın. Sonra zalimlerden olursunuz. Derken şeytan, birbirine kapalı ayıp yerlerini kendilerine göstermek için onlara vesvese verdi ve: Rabbiniz size bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedî kalanlardan olursunuz diye yasakladı, dedi ve onlara: Ben gerçekten size öğüt verenlerdenim, diye yemin etti.

Allah; Adem ile Havva'yı topraktan yarattı ve onları yaşamaları için dört başı mamur bir bahçeye yerleştirdi. Yerleşilen bu bahçede sürdürülen hayat dünya hayatı ile kıyaslanamayacak kadar güzel ve seçilmiş idi. Bu bahçeden istediğinizi, istediğiniz kadar yiyip için dedi. Ancak sınav için oradaki bir ağacı yasakladı.

Eğer bir yerde bir ödül arsa, bunun sınama ile elde edileceği muhakkaktır. Adem'le Havva'nın sınavı da bahçedeki ağaçtı. (Not: Bu ağacın cinsi kesin olarak bilinmemekle beraber bazı kaynaklara göre elma bazı kaynaklara göre buğday ağacıdır)

Adem'le Havva'nın Bahçe yaşamları süresince çocukları olmamıştır. Bu nedenle de ayıp yerlerini görme gereği de duymamışlardır. Yani daha cinselliğin kalbe düşmediği zamanlardır.

Kulların ödüllendirildiği ve içinde ebedi mutlu müreffeh yaşanacak bahçe olarak müjdelenen (Bakara 35) bu yerde taat ve ibadette Allah'a daha yakın duran Meleklere özenme, Adem ve Havva'da doruk yapmış ve iblis'te bunu kullanarak yalan yere yemin ederek kanmalarına vesile olmuştur.

Adem'le Havva'nın kapalı ve ayıp yerlerini bilmemeleri çok doğaldır. Onlara Allah neyi öğretirse onu öğrendiler. Çocuklar da kapalı ve ayıp yerleri konusunda bilgileri yokken bizim telkinimizle kapatmaları gerektiğini algılarlar. Ancak 2 yaşından sonra fıtraten kapalı olması gerektiğini anlamaya başlarlar.

Şeytanın vesvesesi ile kendi aralarındaki fiziksel farklılığı anlamaya başladılar ve hazzı hissetmeyi düşündüler, ayrıca yasak ağacın meyvesinden yedirerek, bahçeden kovulmalarını sağlamış oldu. Bu da kıskanç iblisin insandan aldığı ilk intikamdır.

Artık bahçeden kovulmuş ve yepyeni bir hayata merhaba denmiştir. Allah yeryüzünde yine Adem ile Havva gibi Sekiz çift yaratmış ve insanlığın çoğalması sağlanmıştır.

Her şeyin kalbinizce olduğu, inandığı gibi yaşayacağınız bir dünyada ömür tüketmenizi ve cumalarınızın hayra vesile olmasını niyaz ederim.