Hava Durumu

Sınırlar

Yazının Giriş Tarihi: 21.10.2017 09:19
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.10.2017 09:19

Evlerin, bahçelerin, tarlaların, ülkelerin velhasıl barınılan her yerin sınırları vardır ve bu sınırların korunması ehemmiyet arz eder.

             Eskilerin enfes sözüdür. "Birinin had ve hududunun başladığı yerde diğerininki biter."

Allah'ın koyduğu had ve hudut emrettiği on yasaktır. Bunlar Yalan, Katillik, İçki,

Hırsızlık, Faiz, Zina, Fal, büyü, Kumar, Şirk, Allah adına kesilmemiş etler ve domuz eti.

            Bunlar dışındaki her şey meşru, mübah ve helaldir. Allah'ın helal dairesi geniş olmasına rağmen haramlar, yasaklar haddi aşmak isteyenler için caziptir.

Araf (33) : De ki: "Rabbim ancak açık ve gizli utanç verici davranışları, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi Allah'a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır."

Allah gizli ve açıkta olan her şeyi bilen gören ve hesap gününe saklayandır. Yapılan iyi, kötü, güzel, çirkin ne olursa olsun hesap günü için delillendirendir.

İyi ya da kötü sınırları zorlamak ilim erbabının işi olması gerekirken, günümüzde cahil, kurnaz ve zalimlerin işi olmuştur.

Hızda ses hızı sınır kabul edilirken, yeni nesil uçaklarla bu sınır aşılınca kıtalararası uçuşlar daha kısa hale geldi. Ancak cahil, kurnaz ve zalimlerin sınırı aşmaları her zaman dünya kavimlerinin baş belası olmuştur.

Irak'ta, Suriye'de, Afganistan'da, Myanmar'da barış için öldürülen insanlar ve dünyanın çeşitli yerlerinde terörle öldürülen insanların müsebbibleri sınırı aşanlardır. Allah adildir ve gerçekten sınırı haksız yere aşanlar çok elim bir azaba düçar olacaklardır.

O zalimler öyle kimselerdir ki; Allah adına barışı, düzeni, huzuru tesis için geldik derler, ancak huzursuzluğu, kaosu ve savaşı körüklerler. Ezilen mazlumları ve kimsesizleri korumayan düzen, düzen değildir.

Her ne şekilde, her ne amaçla olursa olsun, Allah adına haramlar koymak veya haramları helalleştirmek sınırı aşmaktır. Allah'a ortak koşmaktır. Allah'a inat O'nun emir ve yasaklarını çiğnemektir.

Allah'a inat koşup helali ve haramı değiştirenler mutlaka Allah'ın yerine bir başka kanun koyucu yerleştirir ve onu ilah edinir. İnsan tapınmadan duramaz. Bu yeni kanun koyucu, ister insan, ister topluluk, ister totem, ister türlü varlıklar olsun, mutlak yaratıcı Allah'ın yerine geçmeye başlar. Bu da şirktir.

Kur'an'da Allah'ın görmesinden, duymasından, elinden bahseder. Bizim gibi olmadığı muhakkak olan bu duyuların, bizim tahayyülümüzde kendi uzuvlarımız gibi düşünmemiz kendi sığlığımız ve kavrayışımızla alakalıdır.

Allah hakkında bilmediğimiz ve kavrayamayacağımız şeyleri söylemek te O'nun zati sıfatlarını tam olarak anlamamaktan geçer.

Allah birdir, ezeli ve ebedi yoktur. Doğurmamıştır ve doğmamıştır. O'nun benzeri de yoktur.

Allah'ın tüm sıfatları kendine mahsustur. Asla başkaları ile paylaşmaz. Bu alemi yoktan yaratmış ve her şeyin merkezine kendisini koymuştur. Bunu da prensiplere bağlamış ki, kavrayışımız kadar O'nu anlamaya çalışalım diye. Allah kendi adına koyduğu ilkeleri herhangi bir nedene bağlı olmaksızın koymuştur. O'nun Hayy olması, Görmesi, işitmesi, muktedirliği, alimliği tamamıyla zatına mahsustur.

Allah'ı anlamaya çalışmak kulluk gereğidir. O'nun sıfatlarını başkaları ile paylaştığını iddia etmek şirktir.

Allah'ı hakkıyla tanımaya çalışan ve O'na kulluk vazifesini eksiksiz yapanlardan olma umuduyla hayırlı cumalar.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.