Hava Durumu

Bozgun

Yazının Giriş Tarihi: 09.12.2016 09:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.12.2016 09:06

Hayat iki nefes arasıdır. Ya alınca veremezsin veya verince alamazsın.

            Ne kadar çok iyi korunsan da, etrafında seni canından çok sevenler olsa da, ölüm mutlaka gelecek ve herkes bu başlangıcı yaşayacaktır.

            Ölümü tatmış olanlardan hala hayatımızda olan insanlar, ceseden ölmüş olsalar da fikren yaşayandır.

            Fikren yaşayan herkes aynı iyilik ve kötülükle anılmaz. Hiç ebu cehille, Hz. Hamza'yı anmak bir olur mu?

            Günümüzde her ikisinin de takipçisi ve destekçisi vardır. Ebu cehil takipçileri yeryüzünün her yerinde vahşet ve kaos peşinde olup bunu yeni dünya düzeni olarak lanse etmeye çalışıyorlar.

Sad (11-14) : Bütün insanlar ne kadar sıkı bir araya gelirlerse gelsinler yenilmeye mahkumdur. Onlardan önce Nûh kavmi, Âd kavmi, muhkem barınaklar sahibi Firavun, Semûd kavmi, Lût kavmi ve Eyke halkı da Peygamberleri yalanlamışlardı. Hani onlarda sıkı sıkı bir araya gelmişlerdi. Her biri peygamberleri yalanladı da onları cezalandırmam hak oldu.

            Asr-ı saadet dediğimiz ve peygamberin yaşadığı zaman dilimini kastettiğimiz o günler, yaşanmış ve yaşanacak hayatların prototipi durumundadır.

            Çok yüksek işlevli silahlar yapsanız, çok korunaklı sığınaklar inşaa etseniz, yan yana durunca herkesin gözünü korkutan ordular kursanız veya bir tanesi orduya bedel kurşun askerler yetiştirseniz de, eğer savınız Hakk değilse ve adalet içermiyorsa kaybetmesi doğalında var demektir.

            Savunduğunuz fikir ve yaşam tarzı haklı bir konum içeriyor olsa bile, adil değilse yıkılmaya veya yenilenmeye mahkumdur.

            Adem(as)'den sonra insanlığın ikinci atası olan Nuh(as)'un kavminden başlamak üzere, yeryüzünde genel kabul görmüş hakimiyetler kuran Ad, Firavun, Semud, Lut ve Eyke halkından bahsederken, hepsinin aynı metod; farklı görüşle haktan uzaklaşıp şirke düştüklerini söyler.

            Tüm bu hükümran kavimlerin azgın azınlıkları seçkinler, zenginler ve hükmedenlerine ayrıcalıklı tavizler verilmeye veya bu elit kesim kendi aralarında birbirlerini kayırmaya başlayınca, Allah bunlara Elçi göndermiş fakat hepsi de inkâr etmişlerdir.

            İnkarcılar ve adaleti bozanlar için yenilgi kaçınılmazdır. Allah her şeyi affeder ancak zalimi asla affetmez. Allah zalimleri burunları yerde sürünecek şekilde yenilgiye uğratır.

            Geçmiş kavimlerin yapıp ettiklerinin yanında, hangi dönemde olursa olsun, hak ve adaletten şaşmayanlar için mutlak zafer vardır. Bu nedenle Allah geçmişte kaybedenler olduğu gibi her daim inananların kazanacağını da hatırlatır.

            Bu gün kendini Muhammed ümmeti olarak belirleyen bir çok kavim ve topluluk, vahşet ve kaos ortamında hayat sürmektedir. Eğer vahşete ve kaosa ayak uydurmayıp, İslam'ın temel felsefesi "selamette olmak" fiilini yaşayanlar mutlak kurtuluşu tadacaklardır.

            Gezer toplumlarda çadırın muhkemliği etrafına dizilen kazıklardan, mukim toplumlarda barınakların muhkemliği kazık misali inşaatta kullanılan sütunlardan anlaşılır.

            Muhkem binalar içinde adalet yoksa bozguna çağırır, hak ve adalet sahipleri muhkem binalarda olmasalar da kurtuluşa çağırır.

            Cezalandırılmayı hak edenler peygamberi öğretiyi anlamaya çalışmayanlarla bu öğretiyi tevil ile eğip bükenlerdir. Ya vahye dayalı bir hayat veya uydurulmuş dinle cezalandırılmayı haketmek. Vahşet ve kaosu seçenler zaten esfeli safilindedir.

            Hakk ve adaleti gözetenlerden olmamız dileğimle hayırlı cumalar.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.