Hava Durumu

'Flamenko'da feryat

Yazının Giriş Tarihi: 24.01.2017 10:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.01.2017 10:01

Bazı günler vardır.

Sabredip sonunu getirdiğinizde "O" günü özel olduğunu, hayatınıza yeni bir anlam katığını anlarsınız.

Pazar gününün akşamın ve takip eden gecesi "O" günü özel kıldı.

Öğrenim hayatım boyunca en düşük not aldığım derslerden biri de tarihti.

Sadece isim ve tarihlerden oluşan, iç, doldurulmamış, ezberlenen ve tek düze anlatımlar.

Sebep-sonuç ilişkisinin kurulmadığı olaylar.

Tarih dersi karnede bir nottan ileriye gidemedi.

Aslında tarihe merakım vardı.

Ancak dersler bu merakımı giderecek doygunlukta değildi.

Ne zaman ki, klasik eğitim cenderesinden kurtuldum, tarihe merak sarmaya başladım.

Elbette tarih yazmak gibi bir niyetim olmadı.

En azından haddini aşmak olurdu.

Ama tarihi öğrenmeye, öğrendiklerimi yorumlamaya edindiğim bilgiler sınırında sürekli gayret ettim.

Tarihi öğrenmenin sınırının olmadığını Pazar gecesi bir kere daha idrak ettim.

Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği "Altın çağda bilim ve Endülüs"  temalı seminerin konuşmacısı araştırmacı yazar ve sanat tarihi hocası Talha Uğurluel idi.

TV ekranlarında sıkça gördüğümüz Uğurluel, bizlere keyifli bir Endülüs yolculuğu yaptırdı.

Tüm konuşmayı anlatmaya kalksam yaklaşık iki saat süren konuşmadan en az üç sayfa yazı çıkar.

Bu seminerde beni en çok etkileyen üç konu var.

Birincisi İspanya denilince akla gelen "Flamenko" dansı.

Uğurluel'in anlatımı ile Endülüs topraklarında bulunan Sacremento Mağaraları çingenelerin yaşadığı yerler.

Kutsal Roma İmparatorluğu'nun Endülüs'te yaptığı Müslüman katliamında sadece yaşlı kadınlara dokunulmamış ve bu yaşlı kadınlar Sacremento Mağaraları'nda yaşayan çingenelere sığınırlar.

Ve Müslüman kadınlar yaşadıklarına isyanlarını feryatlar ve dövünmelerle anlatırlar.

Flamenko dansı yapan kadınların uzun etekleri ve boğazlarına kadar kapalı olmaları, dans esnasında hiç gülmemeleri bu yüzdenmiş.

Bir nevi çingenelerin Müslümanlar için yas ve feryatları.

Diğeri ise Granada'nın (Gırnata) 1492 yılında İspanyol tarafından Fethi'nin neredeyse tüm Avrupa'da kutlanması. Bunun sebebi ise Avrupa Hristyanları tarafından 1453 İstanbul'u intikamı olarak görülmesi.

Üçüncü konu ise, İspanya'da ve özellikle İber yarımadasında yaşayanların kimliklerini sorgulamaya başlaması ve İslam'ın hızla yayılması. Endülüs hâkimiyetine son verilmesi ile birlikte yakılan onbinlerce kitabın utancı ile her sene kitapların yakıldığı meydanda toplanılıp hep birlikte kitap okunması.

Elbette anlatılanlar sadece bunlar değil.

Zaman buldukça Endülüs Devleti özelinden İslam dünyasının bugün olduğu hali tarihin derinliklerinde bulmaya çalışacağız.

Böylesi bir geceyi yaşamamıza vesile olan Başta Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve BTM Genel Müdürü Rıfat Bakan ve ekibine teşekkür etmek gerek.

Bu teşekkürün yanında ufak bir uyarı ve ricam olacak.

Özellikle gecenin geç saatlerine kadar devam eden bu tür etkinliklerde belediyenin en azından Kent Meydanı'na kadar bir servis koyması gerekiyor.

Gecenin geç saatinde kendi araçları ile gelemeyen özellikle kadın ve çocuklar oldukça tehlikeli sayılabilecek bir yolu yürümek zorunda kalıyorlar.

Sanırım bu kişiler bir daha bu tür etkinliklere gelme konusunda olumlu düşünmeyecekler.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.