Olursa da mert düşmanın olsun

Kan emici vampirlerin cirit attığı şu yüzyılda medeniyet savunuculuğunun sözde temsilcilerinin ne kadar karaktersiz olduğunu, her gün yaşayarak görüyoruz. 
Dünyaya insanlık dersi vermeye çalışan zavallılar tahtlarının gıcırdamasıyla her türlü kalleşliğe hiç tereddüt etmeden başvuruyorlar. 
Sözüm ona hak adalet diye zırvalayanlar bugün insanlığın yüz karası olmaktan başka bir şey yapamıyorlar.
Bugün dünyanın dört bir yanından menfaatleri uğruna her gün milyonlarca mazlumu katleden bu zalimler topluluğu yaptıkları zulmün başlarına yıkılacağını anladıkları için elleri ayakları tutuşmuş, boğazın derinliklerine gömülen bir gemi misali her gün biraz daha batıyorlar. 
Yüzyıllarca kirli oyunları ile dizayn ettikleri dünya düzeninin yıkılışını hazmedemeyen bu Ebu Cehil torunları son bir hamle ile kuduz köpekler gibi şiddet ve korku imparatorlukları yayarak eski otoritesini tekrar sağlamaya çalışsalar da bizim oranın tabiri ile geçti Bor'un pazarı sür eşeğini Niğde'ye. 
O bir zamanlar iki bomba patlatıp dize getirdiğiniz, iki dayatma ile köşeye sıkıştırdığınız Türkiye yok artık, ey gafiller! 
Bizim kitabımızda elimizi dost diye sıkanın sırtından vurmak yoktur. 
Ama sizde karakter sıkıntısı olduğu için bunu idrak etmenizi de beklemiyorum zaten. 
Müttefikim diyeceksin, sonra arkadan tuzak kuracaksın. 
Yok, öyle arkadaş, o tuzağını başına yıkarlar senin. 
Kurtla bir olup sürüyü kapacaksın sonra gelip çobanla oturup ağlayacaksın. 
Ya kendinizi çok akıllı sanıyorsunuz ya da zekânızda sıkıntı var. 
Bu tuzaklarınızı kurarken idrak edemediğiniz bir nokta var. 
Bu millet şahadete bayrama gider gibi koşar, çünkü bu millet kefenini giyip Anadolu'nun kapısını açan Alpaslan'ın torunu, hatırlamadınız mı? 
Benim de sorduğum soru mu? 
Zaten kuyruk acınızın başlangıcı bu ya, hiç unuturumsunuz.
Artık kirli çıkarlar üzerine, mazlum kanı üzerine kurulan hâkimiyetleriniz bir bir tükeniyor. 
Bana batının bu kuduruşluğu, kesilen bir hayvanın son çırpınışlarında rast gele salladığı tekmeleri anımsatıyor. 
İstemeseller de yeni dünya nizamı kuruluyor.  
Bu nizamda mazlumların ümidi, adaletin timsali, evladı' Fatih Han' yeni adalet nizamının temellerini atacaktır. 
Artık menfaatleri uğruna âlemi kan gölüne çeviren değil, bir çocuğun mahzun gülüşü için gecesini gündüzüne katan bir düzen kurulacak. 
Bizler millet olarak yeni kurulacak olan düzende var olmak istiyorsak iç ve dış tehditlere karşı bir olmalıyız. 
Özellikler boynu tasmalı itlerin cirit attığı günümüzde kardeşi kardeşe kırdırmak isteyen şer odaklarına karşı bilinçli olmalıyız. Üzerimize oynanan oyunları ancak bu şekilde bertaraf edebiliriz. Dünyada kuruyan adalet pınarları İslam sancaktarı olan bu milletle tekrar coşacaktır. 
Geçmiş asırlarda olduğu gibi yine gelecekte de İslam adaletinin ışığıyla aydınlanacaktır. 
Yazımı Al-i İmran suresi 139.Ayet ile bitirmek istiyorum. 
"Gevşeklik göstermeyiniz; üzüntüye kapılmayınız. Eğer gerçekten inanıyorsanız, mutlaka siz en üstün olursunuz."