Hava Durumu

Osmanlı Kuran'ın kayıt edilmesini yasaklamıştı

Yazının Giriş Tarihi: 20.05.2017 09:56
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.05.2017 09:56

Dünya üzerinde müziğin sanayileşmesi ve ticari bir metaya dönüşmesi Abdülhamid' in saltanat yıllarına rastlar. 


6 Aralık 1877' de Edison, üzerinde ince bir kalay levha bulunan silindiri çevirerek, çelik iğne ile bir çocuk şarkısının kaydını yapar. 


Aletin adı, Fonograf ' tır. O günden sonra bu cihaz geliştirilir ve gramofon adını alır. 


Aletin patent sahibi Emile Berliner isimli bir ABD'lidir. Patent tarihi 1887 yılıdır. Fabrikasyon olarak ilk üretim aynı yılda Almanya' nın Hannover kentinde yapılır. Gramofon ve plak ticari anlamda 1887 ve 1889 yıllarında piyasaya çıkar. 1896-1897 yılları arasında İstanbul'a kadar gelir.


Osmanlı İmparatorluğu' na, ilk önce Favorit ve Zonophon geldi. Takiben 1903'de Gramophon Concert Record geldi. Tek yüzlü ve Türkçe, Rumca, Ermenice, Arapça, Arnavutça plâklar yapmaya başladılar. İlk yapılan plâklar Tanburî Cemil Bey'in kayıtlarıydı.


 İstanbul halkı bu yeni buluşa büyük bir merak ve rağbet gösterir. Belli noktalarda bu alet, kalabalıklara kişi başına yüz para ücretle dinletilir. Dinletilen şeyler ise, kısa hamasî nutuklardır.


İstanbul'a ilk fonografı Beyoğlu Parmakkapı' da eczanesi bulunan meşhur kimyager Dellasuda Faik Paşa getirtmiştir.Eczanede meraklıları  bir gümüş kuruş karşılığında, bir veya iki kovan dinleyebilmektedir.


O yıllarda Tantixisimli Alman ses teknisyeni, İstanbul' da Yeni Cami önünde gramofon ve plak üzerine bir dükkân açar ve Türkiye'nin ilk gramofon plak kayıtlarını burada gerçekleştirir.


Yeni Camii önünde ilk ses kaydını yapan Alman teknisyen Tantrix ve daha sonra "The Gramophone Co. Ltd." kayıt teknisyeni W. Sinkler Derby, ilk Osmanlı ses kayıtlarını gerçekleştirmişlerdir.


İlk başlarda gramofona "vakanüvis / olay-yazar" isminden türetilmiş "sedanüvis / ses-yazar" adı verilmişse de, bu isim pek rağbet görmemiş ve "gramofon" adı kısa bir zaman zarfında piyasaya hakim olmuştur.


İlk Osmanlı plak şirketi olan "Orfeon Record" 1912 yılında kurulmuştu. Odeon firmasının İstanbul acentesi olan "Blumenthal Biraderler" de bu şirketten ayrılarak "Orfeon" şirketini kurdular ve İlk Türk plak fabrikasını "Bahçe Sokak No.34, Feriköy" adresinde açtılar. Bu fabrika "Orfeon", "Orfeos", "Radio R." etiketleriyle peş peşe gramofon plakları yayınlamaya başladı.


Gramofon plaklarının Orta Doğu ülkelerine girmesiyle birlikte, bir yandan Kur'an-ı Kerim'in ayetlerinin plaklara okunması gündeme geldi, bir yandan da bunun günah olup olmayacağı tartışma konusu oldu.


Meclis-i Vükela oturumlarından sonra, Sultan Abdülhamid'in 14 Haziran 1906 irade-i Seniyyesi ile gramofon plaklarında Kur'an okunması yasağı kesinlik kazanmıştır.


(T.C.BOA, İrade-i Dahiliye, Sıra No:8167, Genel No:920,Hususi No:32, Adet:2, 21.R.1324)


İlginçtir, Padişahın bu kesin dille yazılmış iradelerine rağmen, gramofon plaklarına Kur'an surelerinin kaydedilmeye devam edildiği, Kur'an-ı Kerim plaklarının Osmanlı İmparatorluğu topraklarında dönem dönem satışa çıkmaya devam ettiği bilinmektedir. 


1927 yılında, Diyanet Riyaseti Heyet-i Müşavire'sine mensup Taha Seyyidibn Mustafa, "Kur'an-ı Kerim-Gramofon" başlıklı bir risale yayınladı. Risalesinin son bölümünde şu hükme varmıştı:


"Gramofondan işitilen Kur'an, Kur'an'dır. Hürmet ve tazim şartıyla onun gramofona ahz u edasında hiçbir mani yoktur."


İşte o gün bugündür, Kur'an-ı Kerim kayıtları 78 devirli taş plaklarda, 33 ve 45'lik plaklarda, kasetlerde, CD'lerde, video bantlarda ve nihayet son günlerde VCD ve DVD formatlarında elden ele dolaşmaktadır.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.