Söyleyecek sözümüz var

Mesleğe 'internet gazetecisi' sıfatıyla başladığım günden bu yana meslek büyüklerinden mürekkep, matbaa, telsiz dinleme, haber atlatma hikayeleri duyarak yetiştirildim. Bizim eskiler için dijital gazetecilik pek tatsız. Biz yeni yetmeler için ise basılı neşriyat son demlerine yetiştiğimiz bir nostalji...

Yeni medyanın etki gücü her ne kadar yüksek olsa da, mürekkep vurulmuş kağıt kadar iz bırakmıyor hiçbir dijital punto okuyucuda. Bursa Hayat ailesi, o gazetecilik hikayelerini hayranlıkla dinlediğim eskilerle beraber mürekkep izi bırakabileceğim bir alan açtı sayfalarında. Söz uçsa da yazı kalsın diye. 

Söyleyecek sözümüz var;

TRENİ KAÇIRMAK ÜZEREYİZ
Dünya büyük bir değişimin eşiğinde. Petrol kaynaklarıyla ilgili projeksiyonlar en iyimser tahminle rezervlerin 50 yıl içinde tükeneceğini gösteriyor. Enerji devleri çoktan kaynaklarını yenilenebilir enerjiye aktarmaya başladı. Türkiye'deki gelişmeler umut vaat ediyor. Bursa'nın milli rüzgar türbini, Bakan Albayrak'ın geçtiğimiz günlerde müjdesini verdiği yerli güneş paneli fabrikası gibi gelişmeler, bu kez küresel eğilimi yakaladığımızı gösteriyor.

Ancak kaçırmak üzere olduğumuz bir tren var. Sanayi ve bilişim devrimlerini ıskalamış bir memleketin önünde çağdaşlarını yakalayabileceği bir kestirme yol olarak duruyor 'milli elektrikli otomobil' projesi. Takvim daralıyor.

Audi, Chevrolet, Ford, Nissan ve Skoda gibi üreticiler 2017 sonundan, 2020 yılına uzanan takvimde elektrikli modellerini piyasaya sürmeye hazır. 320 kilometreden, 500 kilometreye kadar menzil vaadediliyor. Tesla, çıkardığı 3 model ile Avrupa ve Amerika pazarında dengeleri çoktan sarsmayı başardı. 

TÜBİTAK mühendisleri, hibrit bir prototip geliştirdi. Ancak dünyadaki eğilim tamamen elektrikli otomobiller yönünde. Bakan Özlü'nün son açıklamaları bu yanlıştan erken dönüldüğünü gösteriyor. 2018 Mart'ına yetiştirilmesi beklenen yerli otomobil, büyük olasılıkla tamamen elektrikli olacak. Projenin hayati ayaklarından biri olan menzil ise 300 kilometrede ve geliştirilmeye devam ediyor.

General Motors'un ancak 15 yılda geliştirebildiği elektrikli otomobil göz önünde bulundurulduğunda, mühendislik anlamında bu işin altından kalkabileceğimizi gösterdik. Daha önemli olan konu ise markalaşma. Bu ölçekte bir yatırımın ayakta kalabilmesi için küresel oyuncu olmak şart. Bir marka yaratmak ise zor.

Aranan babayiğitler sonunda bulundu. Devlet ortaklıklı bir yapıdan, devletin teşviklerle desteklediği özel sektör modeline geçildi. Çok yakında gövdesini taşın altına koyan 'ortak girişim grubu'nun kimlerden oluştuğunu göreceğiz. Babayiğitlerin önünde zorlu bir süreç var. Dev markalar, bakir pazara girmeye hazır. Erken yol almaya başladığımız süreçte, geri düşmek üzereyiz. Önümüzde geliştirilecek bir otomobil, yaratılacak bir marka ve bir milletin kaderi var.

MISRA ÇATANLAR
...
Otomobil icad olunur, Zarifoğlu ölür
...

(Ah Muhsin Ünlü)