Hava Durumu

İnsan tanımak mı? Yemek tatmak mı?

Yazının Giriş Tarihi: 16.11.2015 09:35
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.11.2015 09:35

Kim biliyor ki sen bileceksin, adını andığın, yüzünü gördüğün mü var? Yazdığı iki kelamdan mı yoksa ettiği iki laftan mı, kim biliyor ki sen bileceksin... Evet, kim biliyor ki bizi bizden başka. Güzel soru aslında ama cevabı genelde bellidir insan, ne yaparsa kendine yapar iyi olsan da kötü olsan da kendine. Gerçekten de öyle. Fakat yine de ön görüntü her zaman bizlerin içinde vardır genelde bu "ön yargı" olarak adlandırılıyor olsa bile bence kâğıtsız kalemsiz hoşnut olduğumuz ya da olmadığımız insanların görüntüsünü çize bilme yeteneğidir, genelde bunu herkes yapar ama iyi ama kötü... Şahsımda dâhil olmak üzere iyi gözlemci olduğumu düşünür, ince ayrıntılarda bir şey yakalamayı ya da aramayı severim ama kimsenin yerine düşünüp yorum yapma yeteneğim yoktur. Bu aslına bakarsanız iyi bir şey belki de ben yaptığım için bana iyi geliyor, bilmiyorum takdir sizin. Fakat düşünsenize karşınızda ki insanın yerine düşünüp ve sadece kendi düşüncelerinize göre davranış sergilediğinizi... Neyse nerede kalmıştık evet-evet insan tanımak... Zevkli biri olduğum söylenemez bu yüzden hemen-hemen neredeyse bütün farklı yemek zevklerini tatmayı ret ederim ama söz konusu insan olunca kesinlikle bir adım geri atmam dil, din, ırk, mezhep farkı gözetmeksizin sadece konuştuğum ve konuşabildiğim çok insan vardır, belki de bu yüzden insanların samimiyetini kısa zaman diliminde anlıyorum... İnsanları tanımanın ve o algıyı kendimize yerleştirmenin türlü-türlü yolları vardır, genelde bu herkesçe bilinir ve uygulanır. Örneğin;

- Yolculuk yapmak

- Borç vermek

- İçki masasını paylaşmak

- Sır vermek

- Emanet teslim etmek

- Birlikte askerlik yapmak (Erkekler için) , kızlar için yurtta kalmak gibi yaşamsal deneyler son derece önemlidir. Aslında işin başı ne biliyor musunuz, insanda kişilik disiplini olacak ve o disiplini görmeyi anlamayı bilecek. Hiç bir zaman yukarıda saydığım özellikler ile insan tanımayı kalkmadım kişilerin diğer kişiler ile olan ilişkisini gözden geçiririm ve soru sorulmadıkça konuşmayı tercih etmem kısa ve net verdiğim cevapların tepkisini bakarım. Zaten diğerleri ile iyi olan benimle kötü olması mümkün değilmiş gibi geliyor.

Bunu biz söz ile örnek versem kâfi gelecek sanırım ; " söze bakarım söz mü diye bir de sözü söyleyene bakarım adam mı diye"

Bir diğeri de size karşı davranışlarıdır. Davranışları, izlediği tutum çok önemlidir herkese karşı genelde sert biri size karşı iyi ise bu size göstermiş olduğu sevgi ve saygıyı gösterir. Saygı duymasını bilmeyen biri zaten nereye gidersen git arkanda bırakmasını bil.

Üçüncü bir diğer özellikte eğer yazıyor ise yazısını okuyun aslına bakarsanız yazı yazan insanın karakter ya da görüş özelliklerini hemen-hemen anlayamaz sadece ön görüntü sunar bu ya süslüdür ya da diğer türlü ama yazan insandan korkmayın onlar ya yaşadıklarını ya da yaşamak istediklerini yansıtırlar, sizlere...
Mesela geçenlerde mahalle bakkalına gittiğimde adamın gözü kızarmış, ağlamış gibi gözüküyordu sürekli gittiğim bir yer olduğu ve samimiyetine güvendiğim için "hayırdır" dedim, televizyonu gösterdi ve "babasını yıllarca görmemiş şimdi kavuştu beni bile ağlattı" dedi. Aklıma nereden geldi bilmiyorum ama "dayı sen sağcı mısın?" dedim... Ne büyük bir ayıptı... Ben sağcı ve solcu diye ayırım yapmıştım sanki solcular ağlamaz gibi. (Özür dilerim aslında düşüncem bu değildi)

Neyse bakkal amcanın iyi niyetini ve o anki duygusal profilini çizip ayrıldım ama kim biliyor ki onun içinden geçenleri ben bileyim... Böylesine kısa olmaması gereken bir konu olmadığının gayet bilincinde olarak sizlere son sözümü söylemek istiyorum; insan tanımak yemek tatmaktan önce gelmelidir ki gönlünüz iyi insanlar ile dolsun. Ve bende çevremde ki bütün insanlara teşekkür ederim benim tecrübeme bir tercüme daha ekledikleri için.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.