Heyit'in aktığı nehir

Abdurrahman Heyit'in Çin zindanlarında şehit edilmesi Beyaz Saray'da duyuldu, Kremlinde hissedildi, Berlin'de yankılandı mı? Çin Seddini aşan zulmü kim dur diyecek; AB, ABD, BM, Rusya, İsrail?

Dünya nasıl bir dünya; dünyalılar dünyayı neye çevirdiler? Kan dökme ve ifsat etme; insan, insanlık bundan mı ibaret?

Irak'ı eriten, Filistin'i yoka zorlayan, Myanmar'ı öldüren hangi kutbun insanı, hangi medeniyete mensup, hangi deniyetin eseri bütün bunlar?

3500 yıl yaşayan Mısır medeniyeti, 2000 yıl yaşayan Bizans, 600 yıllık Osmanlı, 200 yıl dayanabilen ABD? Zaman azalıyor, makas daralıyor...

Venezüella'ya yaptığı ortada, Suudi Kral'a söyledikleri, en son Fransa'ya; kovboy silahını çekti rast gele ateş ediyor.!

Yaklaşan mahalli seçimler; bizi Venezüella'ya çevirmek isteyenler pusuda bekliyor! Evet her seçim olduğu gibi bu seçim de önemli; şimdiden belediye başkanına seçmenin ötesine geçti vatandaşın tercihi.

Ne diyordu Heyit?

"Dedim, kelepçe mi? Dedi kolumda

Dedim korkar mısın? O dedi, yok yok

Dedim, ne için korkmazsın? Dedi, Tanrım var

Dedim, ya daha? Dedi halkım var"

Ölümden korkmayana, hak ve halkla beraber olana; kelepçe ne yapar, zindan ne yapar?

Dünyayı ayakta tutan bu bir avuç kelepçeli insan; dün öyle idi, bugün de öyle, yarın da farklı olmayacak. Onlar ölmez; devam edip akan nehirdirler...

Kıtaların kavşağında ülkemiz, doğudan ve batıdan doğan dalgaların çarptığı duvar adete. Çöküş sürecine giren AB, ABD: ufukta görülen Çin.

Değişen olur ki?

Çinlileri hangi set durdurur? Komünizme set olan Anadolu, Çin'e karşı da set olur mu?

Camide hoca namaz öncesi seslenir: "Muhterem cemaat safları sık ve düzgün tutun."

Evet bu ülkede yaşayan insanlar, ilkeler ve ülküler çizgisinde sık ve düzgün durursa; Heyit'in deyişiyle "Ne için korkmazsın"ın cevabını vermiş olurlar.

Anadolu şehit nehirlerle sulanmış bir belde, sulanmaya da devam ediyor.

Doğu Türkistan bir Anadolu parçasıdır; Ortadoğu'nun, Asya'nın büyük parçası, Balkanlar'ın olduğu gibi. Nehirler aktıkça da olmaya devam edecektir.