Kim nerede milletimiz bilmeli

Her zaman net olanları sevmişimdir.

Mevcut kaba girecek gibi şeklini değiştirenlerden de uzak durmuşumdur.

Dün ne söylediyse bu gün de söylemeye devam eden istikrarlıları da takdir etmişimdir.

Demirel misali 'dün dündür bu gün bu gündür' bana hep ters gelmiştir.

Aldatanlar ve aldatılanlar ise kafamda soru işareti olmayı sürdürmüştür.

 **

Malum gündemi oldukça yoğun yaşıyoruz.

Ayasofya, Kıbrıs, Ege, İran, Rusya, Çin, pandemi, terör, ekonomi...

Oysa elimizdeki işi/gündemi bitirip sonra bir diğerine geçmek fikir kirliliğine de bir son verecektir.

Önemli gündemlerden İstanbul Sözleşmesi 2011 yılında hayatımıza girdi. Bu güne kadar 1 milyonu aşan aile zarar gördü.

Rakam korkunç boyutta değil mi?

Sanki dünya savaşındayız.

Aslında biraz öyle!

Biz yüz küsür yıldır savunmadayız ha bire hücum/kontratak yiyor gibiyiz.

Kısacası İstanbul Sözleşmesi ve 6284 yasası ile zarar görmeye devam ediliyor.

İstanbul Sözleşmesi!

İçi Pollyanna söylemleriyle doldurulmuş ifsat çalışması.

2011 yılında mecliste iktidarı muhalefeti birleştiren tek konu oldu. Oy birliği ile onaylandı.

Yıllar geçtikçe bazı siyasiler kişisel karşı tavırlarını açıklamaya başladı.

Bakalım siyasiler hangi moddalar.

 **

Güya Erbakan'ın izinden gidiyor?

Saadet Partisi neden tavrını koymuyor/koyamıyor. Hani Milli Görüş kimliğiniz nerede?

Ya MHP?

Türk İslam Aile Yapısı yok edilirken MHP hangi tarafta yer aldı/alıyor, bilen var mı?

Toprak kaybetmekten bile daha tehlikeli İstanbul Sözleşmesi için neden tarafını açıkça ortaya koymuyorlar, oldukça merak ediliyor.

Genel af çıksın diye epey uğraş veren MHP neden genel affa İstanbul Sözleşmesi'nden ve 6284 yasasından mağdur edilenlerin dahil edilmesi yönünde bir istekte bulunmadı?

İktidar partisi Ak Parti içerisinde bazı dostlar sözleşmenin iptal edilmesini savunurken neden iptal adına Ak Parti çıkıp bir açıklama yapılmıyor?

Oysa taban bu konuda oldukça hassas!

Ak Parti İstanbul Sözleşmesi'ni iptal etmez ise milyonları geçen istifalar Ak Parti'yi eritip bitirecek. Bir an önce sözleşmenin ve yasanın iptal edilmesi gerektiğini 'Bursa Gönüllü Kuruluşlar' toplantısında net olarak ortaya koyan gönüllü kuruluş temsilcileri siyasi kimlikleriyle neden İstanbul Sözleşmesi'nin ve 6284 yasasının iptalini iktidar kanadı olarak istemiyorlar.

Aslında gerek yok ama bir iki kelime de CHP ve Nilüfer Belediyesine ayırmak lazım.

Zararını kendi ailenizde görünce mi yaptığınız hatayı fark edeceksiniz.

Mor renklerle güya kadın haklarını savunuyorlar.

HADİ ORDAN!

Kadın hakları insan hakları diye tutturuyorsanız, işte size Veda Hutbesi.

Dünyanın ilk insan hakları beyannamesi!

Mustafa Kemal Paşa kalkıp gelse sizleri tek ayak üstünde durmayla cezalandırır.

 **

İstanbul Sözleşmesi'ne taraf olup destekleyen ve sesini çıkarmayıp dolaylı destekleyenlere sordum tekrar soruyorum.

Bir gün kızınız bir kızın elinden tutup 'biz evleneceğiz' derse ya da oğlunuz hemcinsini karşınıza aynı istekle getirirse?

Gözünüz ufkunuz açılır mı? Aklınız başınıza gelir mi?

Vatan Partisi dahil Büyük Birlik ve Yeniden Refah Partisi'ni kutluyorum. Tehlikeyi fark edip kapı kapı dolaşıp tehlikenin boyutunu anlatıyorlar. Bu konuda ilk çalışmayı başlatan Fatih Erbakan'ı da gönülden kutluyorum.

Gönül istiyor ki el birliğiyle Kurtuluş Savaşı'ndaki gibi tehlikeyi hep birlikte bertaraf edelim.

İnanın tehlike o günlerden farklı değil.