Hava Durumu

İstanbul'da bir boğaz harbi

Yazının Giriş Tarihi: 04.11.2019 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.11.2019 07:30

Boğaz Harbi denince aklımıza, Boğaz Harbi, Çanakkale Savaşı gelir. Son yüzyılımızın en büyük savaşlarındandır. Haydi bir hatırlayalım.

Günümüzde yaşadığımız özgürlüğün bedeli geçmişte verilen mücadelelerle olmuştur.

Düşman devletler, Çanakkale Boğazı ve ardından İstanbul Boğazını geçerek Osmanlıyı ele geçirmek istiyorlardı.

3 Kasım 1914'te başlayan boğaz harbi, 15 Mart 1915 tarihinde deniz, 9 Ocak 1916 'da ise kara zaferi ile neticelenmiştir.

Her türlü imkansızlıklara rağmen deniz ve kara savaşlarında kahramanca mücadele verilip düşmanlar bertaraf edilmiştir.

Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, ecdadımızın dillere destan mücadelesini bir şiirle anlatmış.

"Şu Boğaz Harbi Nedir? Var mı ki dünyada eşi?

... Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,

... Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela,

... Asım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:

...İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek..

... Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,

Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber!

'Çanakkale Şehitlerine' şiiri unutulmaz kılmıştı verilen mücadeleyi. Bazı mısralarını paylaştığım şiir de unutulmaz, vazgeçilmezimiz oldu zamanla.

O tarihte boğazları geçilmez eden güçlü bir imana sahip ecdadımızdı. Elleri alınları öpülesi ecdadımız.

Bizim torunlarımız bizler için aynı cümleyi kuracaklar mı acaba?

Allah milletimizin sahip olduğu cennet gibi vatanımızdan bizleri ayırmasın. Bize sahip çıkmayı nasip etsin. Aminn!

Cumhurbaşkanımızın İstanbul Boğazı'nı kendisine bağlaması hadisesi beni geçmişimize götürmüştü. Bu vesileyle ecdadımızı rahmetle yad edelim.

Gelelim günümüze ve İstanbul Boğazı'na!

İstanbul'da seçimi Ekrem Bey'in kazanmasından sonra Sayın Cumhurbaşkanı İstanbul Boğazı için yapılacak tasarrufun kendisine ait olmasını sağladı.

İstanbul'dan yola çıkıp bu günlere ulaşan Sayın Cumhurbaşkanı sanki bazı tedbirler alıyor gibi geldi bize.

Şöyle ki!

Kıbrıs'ta yapılan evet-hayır referandumundan sonra Avrupa ülkeleri birçok fonu Kıbrıs'a aktardı. Referandumda Lefkoşa milletvekili olan M Ali Talat sonradan Kıbrıs'ta cumhurbaşkanı oldu. "AB fonları onun döneminde Kuzey Kıbrıs'a aktarıldı." 2010 yılına kadar cumhurbaşkanlığı yaptı sonra seçimi kaybeden Talat, görevi Derviş Eroğlu'na devretti. "Görev süresinde AB fonları Talat'ın kullanımına sunulmuştu."

Şimdilerde, İstanbul'da Ekrem İmamoğlu büyükşehir belediye başkanı seçildi. Partisini söylemiyorum çünkü İmamoğlu'nun partisi CHP kazanmadı seçimleri! Bunu başka bir yazımda anlatırım.

İmamoğlu'nun seçimleri kazanmasının ardından aynı Kıbrıs'ta olduğu gibi büyük ödeneklerin İmamoğlu'nun himayesine verilmesi söz konusu olabilir. Bu ise örneğini verdiğimiz Talat gibi Ekrem İmamoğlu'nun farklı makamlara gelmesine-getirilmesine neden olabilir!

Sanki durumu hisseden sayın cumhurbaşkanı düğmeye bastı.

 Bilindiği üzere sayın cumhurbaşkanı Refah Partisi İstanbul il başkanlığı ve ardından büyükşehir belediye başkanlığından bu günlere ulaştı.

Bunu en iyi bilen ve geçmişte yaşayan, bugün de kendince bir takım önlemler alan sayın cumhurbaşkanımız olabilir mi?

**   

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.