En önemli kütüphanelerden birisi Bursa'mızda

Bursa İnebey Yazma Eserler Kütüphanesi'nden bahsediyorum.

Tarihi İnebey Medresesi restore edilmiş burada hizmet veriyor.
Kütüphane Bursa ve çevresinde Türk ve İslami kültürün en değerli eserleri olan 'el yazması' kitaplar ile Arap harfli basma kitapları bünyesinde toplayarak, kayıt, katalog, tasnif gibi teknik işlemlerini yaptıktan sonra okuyucu hizmetlerine sunan, gerektiğinde bibliyografik danışmanlık hizmeti veren ülkemizin sayılı kütüphanelerinden birisi.
Yıldırım Bayazıd'ın önemli devlet adamlarından olan İnebey Subaşı adına yaptırılmış medrese yani üniversite aslına yakın bir zamana kadar, yüzyıllardır insanlara hizmet etmekte idi. Bursa'nın kırk medresesinden birisi idi.

Sonradan kütüphaneye çevrildi. Bursa'daki önemli bazı kütüphaneleri de bünyesinde topladı.
Kütüphane de Orhan Kütüphanesi, Haraççıoğlu Kütüphanesi, Kurşunizade Kütüphanesi, Ulucamii Kütüphanesi, Milli Kütüphane, Halkevi Kütüphanesi, Genel Kütüphane gibi bölümler var.

Toplamda 9000 adet el yazımı eser mevcutmuş ve bu eserler dijital ortama aktarılmış.
Aynı zamanda kütüphanede basma kitaplar da bulunmakta.

Basma kitaplar iki bölüme ayrılmış. Arap alfabesiyle, Latin alfabesiyle basılmış olanlar.
Arap harfli basma kitaplar arasında ilk Türk matbaacısı olarak bilinen İbrahim Müteferrika matbaası basımı nüshalardan 1928'de Latin Alfabesini kabul ettiğimiz zamana değin Türkiye'de basılan kitapların bir çoğu mevcut.
Kütüphane okuyucuya da bazı hizmetler sunmakta.

Bursa İnebey Yazma Eser Kütüphanesi'nde verilen okuyucu hizmetleri; 'başvuru hizmeti, okuyucu rehberliği, bibliyografik danışmanlık hizmetleri' şeklinde gerçekleştiriliyor.
Kütüphanenin önemli bir özelliği var.

Sahip olduğu el yazması ve Arap harfli basma kitap koleksiyonları ile ülkemizin sayılı ihtisas kütüphanelerinden birisi.
Kütüphane üniversitelerin birçok bölümüne faydalı olabilecek nitelikte.

Genellikle tarih, filoloji, ilahiyat, arşivcilik, kütüphanecilik, felsefe gibi alanlarda öğrenim gören fakülte ve yüksek okul öğrencileri, akademik personel, araştırmacılar, lisans, yüksek lisans, doktora, doçentlik tezi ve profesörlük takdim tezi hazırlayanlar ile Osmanlı Paleografyası (eski yazı çeşitleri bilimi), Arapça ve Farsça gibi klasik doğu dillerini bilen kişiler için çok önemli.
Öyle önemli el yazması eserler var ki değerini bilmiyormuşuz.

Mesela Hz. Ali'ye atfen 'Irak küfi stilinde' 600'lü yıllarda ceylan derisi üzerine yazılan tek yaprak Kur'an-ı Kerim. Vankulu Lugatı. Türkiye'de 1729'da İbrahim Müteferrika tarafından ilk basılan kitapmış. Yazarı İsmail bin Hammad olup, Kestel de adına yaptırılmış ve kendisi de caminin son cemaat kısmında ebedi istirahat gahında bulunan Vani Mehmet Efendi tarafından dilimize çevrilmiş, sözlük kitabı. Cedid-i Atlas Tercemesi. Yakovaki Efendi, Mahmud Raif Efendi. 3. Selim zamanında, Türkiye'de ilk basılan atlas yine kütüphanedeki önemli eserler arasında.
Bunlara ilave olarak 14. Yüzyılda yazılmış Kur'anı Kerim,  Fahreddin Razi  tarafından kaleme alınan Mefatihül-Gayb. Bu eser İslam dini açısından çok önemli olup, dirayet tefsiri. İslam bilginleri tarafından hala muteber bir kaynak olarak kullanılmaktaymış.

Ayrıca İnebey Kütüphanesi'nde tahrip olmuş kitaplar gelecek nesillere aktarılmaya gayret gösteriliyor. Aslına uygun olarak tamirat işleri de yapılıyor.
Kısacası Türkiye'de en zengin el yazması eserleri bünyesinde bulunduran 17 kütüphaneden ikincisi Bursa'da haberiniz olsun. Yaşadığımız çağın, Türkiye genelindeki ilk on kütüphanesinden birisi olarak da biliniyor.

**

Elazığ ve Malatya illerimiz ve çevresinde meydana gelen afet hepimizi derinden üzdü. Birinci derece deprem bölgesi ülkemizde, neredeyse her on yılda bir hayatımızın bir gerçeği durumunda.

Bölgede adeta ülkemiz seferber oldu.

Elinden bir şey gelmeyenlerimiz sürekli dilinde dua iyi haberler bekliyor.

Kışın dondurucu soğuğuna rağmen gayretle bir canı kurtarma mücadelesi veren ekiplerimize Allah yardımcı olsun.

Hayatını kaybedenlere Rabbim rahmet eylesin. Hepimize büyük geçmiş olsun.