Çok önemli bir ekonomi toplantısı

Her hafta bir TIR dolusu altın faize ödeniyor.

Uzun bir süredir olduğu gibi yeni vergi, borç, faiz, tüketim ekonomisi değişmedi hızla devam ediyor.

Evet ekonomist değilim.

Bazı şeyleri fark etmek için ekonomi bilgini olmaya gerek yok.

Mesela sürekli yükselen faturalar.

Alışverişte artan fiyatlar.

Kapitalist ekonomiyi yıllar geçtikçe tüm hücrelerimizle hissetmeye devam ediyoruz.

Sosyalist ekonomi ile kapitalist ekonominin neredeyse farkı yok.

İkisinde de insan sömürülüyor.

Üreticilerimiz hasat yapacak piyasaya mal sürülüyor fiyat düşürülüyor.

Gıda maddeleri azalıyor fiyatlar tavan yapıyor.

Deprem sonrası emlak fiyatları ve kiralar inanılmaz artıyor.

Dövizle altınla oynayarak cebimiz boşaltılıyor.

Sonra ekonomiyi yönetenler çıkıp 'dolarla bir işiniz mi var, maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz' diye soruyor!

Şaka gibi!

Sahi bir de şunu sormak istiyorum.

Ya hu biz medya mensuplarının gözünden kaçan bir durum mu oldu. Yani ülkemize bilmediğimiz bir papaz falan mı geldi?

Yoksa döviz ve altın fiyatları neden artsın ki!

 **

AK Parti iktidarından önce solcu Ecevit iktidardaydı. Yine borç ve faiz ekonomisi vardı. Şimdi de bir değişiklik yok. Birisi merkez sağ veya İslamcı, diğeri solcu sosyalist. Piyasada faizle işlemler devam ediyor. İktidarlar farklı zihniyette olmasına rağmen faizle borçlanmaya devam ediliyor.

Tanıştığımız bir kaç yerel yöneticiye kessen kendi işi için faizle kredi kullandıramazsınız. Aynı yöneticiler bulundukları makamlarda gözlerini kırpmadan faizle işler yapıyorlar.

Bu ise halkımızı da faizle iş yapmaya yöneltiyor.

Peki faizsiz iş yapılamaz mı?

 **

Geçen gün Yenişehir'de egzozcu İsmail Ataç Usta'ya misafirdim. O anlattı. Yenişehir'in temiz insanlarından birisi evladına bir ev alacak 50 bin lirası çıkışmıyor. Gidip banka kredisi kullanıp parayı tamamlıyor. Oysa arabalarından birini veya traktörünü satsa bankaya bulaşmadan işi çözebilecek birisi iken gidip bankayla işi çözmeye çalışıyor. Neredeyse hiç kaza namazı olmayan bir kişi bunu yapıyor!

Bizim bir şey yapmamız lazım.

İsmail Usta diyor ki; 'İş beyinde bitiyor. İşi beyinde bitirmedikten sonra sisteme dişli olursun, dişliye yağ olursun.'

Doğru söylüyor İsmail Usta.

Faizi hayatımızdan çıkarmalıyız.

Peygamberimizin 'faiz ayaklarımın altındadır' terimini kullandığı faizi.

Nasıl yapacağız acaba bu işi?

 **

Bayramdan önce Fatih Erbakan'ı Haber Türk kanalında izledim.

Elinde bir kitap vardı.

'Milli kaynak paketlerimiz-1' kitapçığı.

Bu kitabı Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Doğan Aydal Bey'in himayesinde bir heyet hazırlamış. Bir kuruş yeni vergi çıkarmadan, borç almadan milletin sırtına yük yüklemeden '150 milyar dolar' bütçe oluşturdukları bir kitap.

Faiz yok, borç yok, yeni vergi yok.

Oldukça ilginç. (Şaka gibi.)

Duydum ki Doğan Aydal Hoca Türkiye'yi gezip kitapçıkta yer alan kaynakları açıklıyormuş. Yarın da Bursa'da olacakmış.

Bursa İl Başkanlığından aldığım bilgiye göre Kestel'de yapılacak programa 7 il daha iştirak edecek. Tanıtım toplantısına katılıp faizsiz, borçsuz, vergisiz ekonomik kaynakları yakından gözlemlemek istiyorum.

Özellikle ekonomiyle ilgilenenlerin ve medya mensubu arkadaşlarımın ilgisini çekeceğini düşünüyorum.

Katılmayı arzulayanlar için bilgi vereyim. Program Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Naim Öztürk'ün ev sahipliğinde Kestel Belediye Konferans Salonu'nda yarın saat 20.30 da başlayacak.