Hava Durumu

Sevmek

Yazının Giriş Tarihi: 31.12.2018 08:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.12.2018 08:09

Şiir bazen çok acı verir.
Okuduğun kelimelerin verdiği acı değil, yazmak isteyip yazamayışının iç yakması.
Hiç şiir yazmamışsındır veya  yazmışlığın olmuştur, hiç fark etmez.
İçindeki duyguyu kelimelere yansıtamamak, çok istememe rağmen yazacak bir şey bulamamak...
Bu, sanki söylenecek, yazılacak şeyler değil de birisinin gelip seni anlamasını istediğin duygulardır.
Bir türlü geçmiyor diye düşünürsün.
Birileri gelsin, sadece gözlerine baksın, görsün içindekileri dibine kadar.
Sumadan, dur bir kahve alıp geleyim demeden, takır takır döksün ortaya.
Öyle bir hale gelsin ki, bırak söylemeyi, düşünmekten çekineceğin isteklerden bahsetsin sana
utandırarak.
Konuşmasını bilerek, bildiğini göstersin, içindekini sana hiç yormadan dinletsin.
Anlatasım yoksa, yazasım gelmiyorsa bunu isterdim ben.
Ben istiyorsam sen niye istemeyesin? İçinde tuttuğun anlatamadığın, yazamadığın şeyleri ne
yapacaksın?
Kendini porselen bir domuzcuk gibi görmüyorsan, sen kumbara değilsin.
Anlaşılmayı, birisinin sana gelip gözünün buğusuna yapışanları kulağına fısıldamasını istiyorsun.
"İnsan dilin arkasında gizlidir." der Şems. Bunu duyunca anladım. Beni bana anlatmasını istediğim
aslında birileri değil sadece biri. Derdimi anlaması mesele değilmiş. Beni bilip dile getirince o dilin
ardındaki "ben" sevgisini görebilmekmiş. Onun beni sevdiğinden, beni anlatmasıyla emin
olabilmekmiş.
Belki de Allah bize o içimizdekileri bilerek yazdırmıyor, anlattırmıyor. Anlayacak, bilecek birileri çıkınca
sevginin ne demek olduğunu gör diye. Ama...
Âmâsı var bu işin. İlk kendime soruyorum. Ben kimi anlamak istedim? Beni bana anlat diyen gözlerin
kaçından bakışlarımı kaçırdım? Neden kaçırdım? Çünkü ben, beni anlamalarını istedim. İlk onlar
anlasınlar beni... Neden ben birisini anlayıp, onu ona anlatıyorum ki?
Şimdi sana soruyorum. Sen kimi anlamak istedin? Beni anla diyen kaç gözden gözlerini kaçırdın? Sen
sevmek değil sevilmek istedin. Ben gibi. Ama...
Bunun aması var. İki sevgili ayırmadan birbirinden, bahsetmişken Şems'ten, Mevlana da der ki;
"Birisinin kalbinde taht kurmak, sevgisini kazanmak istiyorsanız, öylesine sevmelisiniz ki, benliğinizi
bırakıp adet 'o' olmalısınız."
Sevilmek istiyormuşum aynı sen gibi. Sevilmek için sevmek gerekiyormuş Mevlana gibi.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.