Hava Durumu

Nazım'ı anmak değil anlamak

Yazının Giriş Tarihi: 18.01.2016 09:35
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.01.2016 09:35

Bu hafta 114 yaşına girdi usta şair... 114 yıldır nefes kesen sanatı ve anlayışıyla yaşadık.  Böyle usta insanları, sanatçıları ve onların dünyayı ve zamanı saran sanatlarını öğrendikçe, anladıkça diyor ki insan içinden, anmak değil anlamak lazım...

Koca bir sesi var Nazım Hikmet'in. Bizden çok daha büyük yaştakileri yaşatmış, derdini- davasını onlara anlatmış aslında...

Anlaşılabilmiş mi? Elbette hayır!

Hakkında her okuduğumda ya da şiirlerini elime aldığımda aklıma ilk 'Nazım'ın yaşam sevgisi' gelir. Nasıl da sevmiş yaşamayı derim. Tam da ihtiyacımız varken şu zamanda sevgiye ve bağlanmaya...

Demiş ya hani;

Biz başka severdik, o sebepten başka sevemedik, o yüzden hep puslu kaldı bakışlarımız ve sakız fallarından ötesiydi...

Hani sana, bana, en köşedekine ve tam ortadakine seslenmiş.

Sonra;

"Zafer aşkın ve hayatındır" demiş...

Sevmek ve yaşamak en büyük yükümlülüklerimiz. Yaşamı şiirleştirmek şiiri de yaşanır kılmak. İçimizdeki düşmanlığı ve ötekiyi bir şekilde ayıklamak, elemek, hiç etmek. En huzurlusunu bulmak.

"Sen kavgamın içinde bir insansın sevgilim" diyebilmek mesela bir insana...

Nazım Hikmet'i yakın bir arkadaşı şöyle anlatır;

"Çok çekici, çok çabuk kontak kurabilen birisiydi. İnsanlarla hemen ilişki kuruyordu sanki eski bir tanıdığınız olup çıkıyordu, çekingen değildi. Elini uzatır, 'Ben Nazım' derdi. Siz adınızı söylerdiniz ve o esnada dost olurdunuz" der.

Ben, Nazım Hikmet deyince onun yaşam ve memleket sevdasını hatırlarım... Memleketinden çok uzak kalmasına rağmen sevdasına sağdık kalmış umutlu koca yürekli bir şairi...

Ve en sevdiğim şiiri gelir aklıma;

Sevgilim,  başlar önde, gözler alabildiğine açık,

yanan şehirlerin kızıltısı, çiğnenen ekinler

ve bitmez tükenmez ayak sesleri: Gidiliyor.

Ve insanlar katlediliyor: Ağaçlardan ve danalardan

daha rahat, daha kolay, daha çok.

Sevgilim, bu ayak sesleri, bu katliâmda, hürriyetimi, ekmeğimi ve seni kaybettiğim oldu, fakat açlığın, karanlığın ve çığlıkların içinden  güneşli elleriyle kapımızı çalacak olan  gelecek günlere güvenimi kaybetmedim hiçbir zaman.

 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.